PEMBE HARELİ DENİZ KABUKLARI...ELİSEVETA..
Bir Venüs gibi parlıyordu yüzü o güzeller güzeli kızının ve gülüşleriyle hayat dahada anlam kazanıyordu o çam budakları ile inşa edilmiş evinde ,
aklı her zaman her an onda o güzel kızında idi, fakat gitmesi gerektiği yere ulaştı şu anda tek düşündüğü bu toprak birikiminin altında ne vardı ne olabilirdi?kocasını bekle melimiydi?yoksa sabırsız mı olacaktı? yok hayır duramazdı hızla eline aldığı alel acele bulduğu evin zemin katından bulduğu büyücek bir kazmayla kazıyordu o da nesi? eski çürümeye yüz tutmuş tahtalarla örülü bir bölüm çıktı simsiyah olmuştular bir koku yayıldı etrafa başını çevirdi bir anlık derin bir nefes alarak tekrar devam etti tahtalara hızla baltayı indiriyordu zaten çürümüşler etrafa yayılıyorlardı bir tüneldi sanki rumlardan mı kalmıştı büyük annesi aldığında bunu biliyormuydu tünel miydi?eski çökmüş bir tren yolu eski bir maden ocağı ,yok sa da bir sığınak mı,yoksa çok eskilerden kalma bir şarap mahzeni olabilir miydi? tam o sırada vurduğu darbelerden bir şey fırladı çok korktu kunduz fare bir şey işte dedi ,ne fark eder kazmaya devam ediyordu onu aşan bu iş onu yormuş olmalıydı ama bir tüneldi sanki bu evet kesinlikle denize uzanan taşlı yollarla örülü uzunca bir tünel olmalıydı.. PEMBE HARELİ DENİZ KABUKLARI Kutsal gecelerin deniz suyu kokan ezgilerinde şarkılar söylemeye başlardı yalın ayak dönerek sahilllerde tam o sırada onu gören yengeçler geri dönerler gizlice pembe hareli deniz kabukları parlarken ateşin harelerinde kıyıdaki sessizliği bozan o güzel sese herkes kulak verir işitince çıtırdayan ateşin etrafında eteğini savuran kız şimdi oynarken sahilde salyangozlar şaşırır başını çıkarır ince hortumları hareketinde etrafı yemyeşil orman çam ağaçları rüzgar kokusunu yük edince rengarenk ışıldar dalgalar kumları bıkmadan yıkayıp eleyince kumlarda narin küçük ayak izleri hal halının sesi arada işitilince gitarın tellerine vuran parmaklar yorulmaz ritminde sapsarı altın saçlar savrulur kısık gülen çocuksu gözleriyle kin nefret bilmez sevmeyi öğretmişler o tatlı sesine vururken aşkı yüreğinin derinliklerinde O ELİSAVETA ESKİ AŞKLARIN ABİDESİ VAZGEÇMEYEN SEVDASINDA ŞARKILARIN NOTALARINA VURAN HİÇ UNUTULMAYAN O SES TONUNDA İKİNCİ ELİSEVETA DA BİLİYORUM TEKRAR CANLANACAK |
arkadasim anam yüklü güzel dizelerdi.selâm ve saygılarımla