EMEKLİNİN HALİ 2...
Nerde boynu bükük, bir yaşlı varsa,
Aklıma takılır bu da emekli, Döker yaşlarını yaşlı ağaca, Vucudu kendini sıkar emekli. Hanımı kaybetmiş hali besbelli, Evine gitmek istemez emekli, Kimselere belli etmez derdini, Derdini gizlide çeker emekli. Dolaşır sabahtan akşama kadar, Parklar kışın kovar almaz emekli, Oğlanın kızların yanına sığar, Geline gözünü diker emekli. Yalnız ve kimsesiz, sanır kendini, Derdini Allaha sunar emekli, Kimseye anlatmaz garip halini, Hasretlik kalbine çöker emekli. Gören gözü görmez kulağı duymaz, Gelinler evine koymaz emekli, Akraba yanına sığınıp varmaz, Tek başına çarşıya çıkar emekli. Yaşlanır iyice, düşer yatağa, Havalı yatakta yatar emekli Bakacak evlatlar korlar sıraya, Gözleri tavana diker emekli. 27.10.2013//KIRIKKALE HİDAYET DOĞAN .......................... STATE OF RETIREMENT 2 ... Wherever there is a humbled, old man, This is in my mind as retired, He pours his tears into the old tree, His body squeezes himself, retired. It is obvious that he lost his wife, Retired does not want to go home, He does not show his troubles to anyone, The retired takes his troubles in secret. He wanders from morning till night, The parks retire as soon as they kick off in winter, Your boy fits next to the girls, The pensioner gazes upon the bride. Lonely and lonely, he thinks himself Retired to bring his troubles to God, He does not tell anyone about his strange state, Longing falls to his heart, retired. The eye that sees does not see, does not hear, Brides do not retire to their home, Relatives do not take shelter and arrive, Retired to the market alone. It gets old well, falls on the bed, Retired sleeps in a cool bed Children to take care of, they are lining up, The pensioner sets his eyes on the ceiling. 27.10.2013 // KIRIKKALE HİDAYET DOĞAN |
Çocukken oynardık kazık.
Kazı çakmaya mı geldik;
Dünyaya..
Bize de yazık ...
Tebrik ederim saygılarımla.