Koyu bir geceydi üzerime giydiğim yalnızlık elbisesiDolaşıyordum öylece Bir gün… Tan vaktinde Deniz kıyısı Ege’de Uçuşan saçlarımda rüzgar Hüzünlü bir sandalye el ediyor Oturuyorum usulca Maviydi yalnızlık elbisem Kapattım gözlerimi Bir savaş meydanı Kanıyordu askerler kurşun yaralarıyla Ve düşlerinde sevdalıları Uzakta Ta uzaklarda… Kurşundan ağırdı Ellerinde ki yalnızlık Bir kurşun… Bir kurşun da benim yüreğime Kırmızıydı yalnızlık elbisem Kar yağıyordu Issız , sisli kentlere Bir yerlere yetişme telaşındaydı Elleri ceplerinde Saçları kar kadar beyaz İnsanlar Yüreğim öyle yoruldu ki seyretmekten Issız kentin yalnız insanlarını Uzandım… Mütemadiyen yağan Karların üstüne Beyazdı yalnızlık elbisem Puslu, sisli bir gece Bir garda Heyecanlı koşturmacalar Karışıyordu Tren sesleri İnsan seslerine… Yalnızlığım siyah saçlarımdaydı Hüzünlü gözlerimde Ve avuçlarımda… Ankara’da Garda Bir kadın ……………. İnsanların şaşkın bakışları arasında Mütemadiyen tekrarlıyordu: Koyu bir geceydi Üzerime giydiğim Yalnızlık elbisesi… gülsüm öztomurcuk 23 ekim 2013/23.23 manavgat Şiirimi düzenlememde yardımcı olan sayın Ersin Başeğmez’e çok teşekkür ederim. |
işte Şiir işte duygu
Ankara'da
Garda
Bir kadın....
mütamadiyen yalnız gecelerin tekrarları ve
sayıklamalar ortak duygularımız çok bunu keşfettim
bu şiirde sevgilerimle.....