ASRIN TULEKA’LARI VE EBAZER DUASI
.......
Yalnız yaşayıp yalnız ölen Kamu malını koruma sevdalısı Ebazer………………….(r.a) Allah Rasulü’nün (s.a) dostu Senin fikir bayrağın Menfaatlere ters düşmüştü Tövbe suresinin otuz dördüncü ayeti Ebazerin(r.a) vasiyeti Zenginler ve alimler "Okumak değil Bu ayeti iyi yaşasınlar" demişti Ebazerin( r.a) fikir sancağı Maun suresinin şifresi İslamın emekçisi Ebazer; "Devletten maaş alanlar ve tüccarlar Cenazemi yıkayıp, kılmasınlar" Demişti ,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,, Ey eşiğine yüz sürdüğüm Tövbe suresi ayet otuz dört Ebazer (r.a) bayrağıdır Bayrağında hal diliyle; Kapitalist Müslümanın şerrinden "Allah’ım Ümmeti Muhammedi koru’ ‘Koru"demişti,,,,,, Ey Ebazer (r.a) asrın TULEKA’ları Alternatif İslam adına sistemin korumasında Alın teri can çekişir Sosyal haklar sadakalaştırılmış Bilmem-ki kaç Mümin Ebazer duasına Amin, amin demişti……………………………………………. ................................................................................................................. EBAZER( RA) Ebazer( r.a)Allah Rasulünün (S.A) “Yalnız yaşayıp yalnız ölecek ve tek başına diriltilecek” sözlerinin muhatabı Ebazer hazretleri bir İslam emekçisi ve alın teri savunucusudur.Kuranın hepisini sevmekle birlikte tövbe suresi 34 ayetini sosyal mucadelesine rehber edinmiştir. Bismillahirramanirrahiim. Yâ eyyuhâllezîne âmenû inne kesîran minel ahbâri ver ruhbâni le ye’kulûne emvâlen nâsi bil bâtıli ve yasuddûne an sebîlillâh(sebîlillâhi), vellezîne yeknizûnez zehebe vel fıddate ve lâ yunfikûnehâ fî sebîlillâhi fe beşşirhum bi azâbin elîm(elîmin). “Ey iman edenler! Hahamların ve rahiplerin birçoğu, insanların mallarını hem haksızlıkla yer, hem de Allah yolundan alıkoyarlar. Altını ve gümüşü biriktirip de Allah yolunda harcamayanları acı bir azabın beklediğini haber ver. O gün biriktirip yığdıkları ateşte kızartılacak ve alınları, böğürleri ve sırtları onlarla dağlanacak. ‘İşte bu bencilce biriktirip yığdıklarınız; haydi tadın bakalım’ denecek.”[Tövbe; 34]. Hz.Ebazer (r.a) Devletin sırtından yahut kamu mallarından harcamalara karşı idi. Bu sebepledir ki; Suriye valisin yaptırdığı hükumet binasına karşı gelmiştir. Şöyle-ki; Suriye valisi Muvayie’nin yanına giderek -“Eğer bu yaptırdığın Beyaz Saray Allah’ın malındansa hainliktir, kendi malınsa savurganlıktır” dedi. Muaviye’ye Tevbe 34. Ayeti okuyarak şiddetli eleştiriler yöneltti; “Ey iman edenler! Haham ve papazların pek çoğu, insanların mallarını haksız yere yerler, Allah yolundan alıkoyarlar. Altın ve gümüşü biriktirip Allah yolunda harcamayanlara acıklı bir azabı müjdele” ayetini okuyarak Muaviye’ye “Müslümanların haham ve papazı gibisin” demeye getirdi. Muaviye bu ayetin Ehl-i Kitap hakkında indiğini, kendisini bağlamayacağını söyleyince Ebuzer, ayetin her iki kesimi de muhatap aldığını söyledi. Muaviye, Ebuzer’in eleştirilerinden iyiden iyiye rahatsız olmuştu ve Hz. Osman’a haber göndererek sesinin kesilmesini istedi. Hz. Osman, Ebuzer’i Medine’ye çağırdı. Halife’nin huzuruna çıkan Ebuzer, onu da kıyasıya eleştirmekten hiç çekinmedi: “Yakınlarını tayin ediyorsun, adam kayırıyorsun, TULEKA’YA yakınlık gösteriyorsun...” Ebuzer’in eleştirileri görmezden gelindi ve Hz. Osman tarafından Rebeze denilen yere sürgün edildi. O’da buna uydu. İki yıl kadar süren bu “yalnız, sürgün ve marjinal” döneminde Ebuzer, sık sık Medine’ye gelerek Hz. Osmanla görüştü. Kendisine gelerek yönetime karşı ayaklanma başlatacaklarını, bu hareketin liderliğini üstlenmesini teklif eden muhaliflere pek yüz vermedi. İslamın yeni fetihlere yelken açmasının zarar görmesinden endişe duyarak emri maruf olan mücadelesini idarecilere karşı, yalnız sürdürdü. Ebazer HZ.32/653 yılında Rebeze’de iken vefat ettı. Yanında hanımı, kızı ve bir hizmetçisi vardı. Ölümü yaklaştığında karısına; sarılacağı kefenin "Devlete ait olmamasını vasiyet" eder. Birkaç gün sonra Ebazerr ölür. Bu esnada oradan geçmekte olan Müslüman bir kafile yardım etmek; cenazeyi kefenleyip defnetmek ister, Ebaze( r.a) ın karısı; Memur olup olmadıklarını sorar, memur olmadıklarını hatta makam sahibi olmadıklarını öğrenince "razı"olur. Ebaze( r.a) yalnız yaşamış yalnız ölmüştür . Ebuzer HZ ri; Sebepsiz zenginleşenlerle,helal yoldan olsa bile mal biriktirenler ve kamu mallarını harcama yerlerine dikkat çekmiş,vergi benzeri olan zekat, yardımlaşma ve fakiri kollama adına emeğin ve alın terinin zenginlerle arsındaki sözcüsüdür fikrini benimsemiş.Bu nedenle Verilmesi ve sadece fakire kullanılması zorunludur.. Müslüman olup olmamak serbest, Müslüman oldunsa zengin sen’de zekat bir ibadettir; Gönül e bırakılamaz , verilmesi mecburidir, Fikrini savunmuştur. İşte EBAZER HAZRETLERİ KAMU HAKLARINI KORUMA MÜCADELESİ VERMİŞTİR. Allah rahmet etsin TULEKÂ: Talîk’in cem’idir. Mekke fethedilince esir durumuna düştüğü halde Hz. Peygamber’in esir muamelesi yapmayıp, azad ettiği Mekke halkı. İçinde müslüman olmayanlar da vardı. Efendimiz (a.s) Mekkelilere: ; "Gidin serbestsiniz" demiş, kendisine zulmün, işkencenin, hakaretin her çeşidini yapan bir saat öncesine kadar kendisini yok etmek için bütün güçleriyle çalışmış, çalışanları desteklemiş, bu maksatla Bedir, Uhud, Hendek savaşlarını tertiplemiş olan Mekkelileri birkaç kişi hâriç toptan affetmiş, sizler tulekâ’sınız demiştir. Tulekâ, "azad edilmişler" manasına gelir. Tulekâ demesi, belirttiğimiz üzere harp hukukuna göre, savaşta ele geçirilmeleri sebebiyle esir hükmünde olmalarındandır ekim 2005 |