adAk..Şiirin hikayesini görmek için tıklayın ..mavi bir ağaç ekeceğim,
hiç öpmediğin parmak uçlarımla/ eşeleyerek yüreğine... (...) ne çok kelime vurgun yiyordu yüreğimizde/ mişli geçmiş zamANların masallarında su-su-yor-duk kana kana ki kuytularımızda/kuyularımızda yar/a... ve kopuyordu ip masalın sonu gelmeden/ yusuf düş/üyordu kuyuya... ve değişiyordu fotosentezin mantığı ki bekleyişlerin/ çıkmaz sokakların soğuk/kuru ayazına benzer ve ciğerlerine düş/er yar... tanıdık bir katilin, bilindik bir zamAnda ortaya çıkması gibi toprağına düşer kar/üşürsün... ve biz ki al renkli anılar buluyorduk, kırılgan düşler/düşüşler devrimin/devrilmişliğin kıyılarında ve binlerce ölü fidan özgürlüğümüze ve sevdalarımıza dirilcek yaprak yaprak... şimdi ise susup derinden, yaslanıp içimize öylece b-akıyoruz kağıttan gemilerle ki suyuna bulaşıyor mavi alışık olmadığımıza mevsimlerin... ve sen ki sevgili; Dİ’li geçmiş zamanların toplamlarından kurtuluyorsun biliyorum... ve sıyırıyorsun omuzlarından aşağıya eksik ve düzensiz bir şekilde kurtuldum ve kaçtım sanıyorsun korkarak veya büyük bir cesaretle... hı hı sen yaptın tüm bunları çizilmiş bütün kentler gibi sınır sınır ve öğrenilmemiş sokaklar gibi çıkmaz... seninle ölmeyecek ruhlar taşıdın avuç içlerinde sol göğsünün altında/teninde/bedeninde ve bir ağıt yazdın hepsinin ardından peşisıra, tozlu bir mezarlık yolundan ayaklarını sürterek geçen ki koru ona, esirge ve bağışla... sesine anlamlar yükleyip bağırırken sen yüreğin yandığında derinden/teninden büyürken gözleri bebeklerinin, kırılırken dudağındaki gölgeler şımarık ve serseri suların öğretemediği hızda b-akıyorsun şimdi kendi nehirlerinin içinden ki surfa değiyor cemalin/karanlık... biraz daha görebilmek için yüzünü/ yüzüm gibi aç ışığı ve eğil ensende bir İZ oldu kelimeler/imiz ki bana anlatamadığın bir gece, sende yarım kalmıştı harfler/derin ve iyot kokusu dolanıyor şimdi parmak uçlarıma acıyınca/ usulca emiyorum maviye bulanıyor mordan bir adım önce su-sar-ken sen gel bana, deli bir nehir gibi yatağından taşarAK sonra ak ki yüzünden seller aksın kurak toprağımın ve yükselsin sular yok etsin dilsiz kavimleri kıtaları ve biz yasaklı bahçelerde şiirlerin içersinden sökerek kelimeleri kurban edelim kurda kuşa bil cümle aleme yokluğunda... (...) |
sen gel bana,
deli bir nehir gibi
yatağından taşarAK
sonra ak ki
yüzünden seller aksın kurak toprağımın
ve yükselsin sular
yok etsin dilsiz kavimleri
kıtaları
ve biz yasaklı bahçelerde
şiirlerin içersinden sökerek kelimeleri
kurban edelim kurda kuşa
bil cümle aleme
yokluğunda...
***************************************************
Öyle bir AKsın ki, su-sa-rak, su-sa-ya-rak, yükselen suların dilsiz kavimleri, kıtaları yasaklı bahçelerde yok ettiği şiirlerin kelimeleri sökülsün mısralarından...
Aşkın bu kadar etkili, içten anlatıldığına şahit olabilmek ne güzel bir duygudur şiir adına.
Sizi okumak bir ayrıcalık olsa gerek.
Teşekkürler emeğe, şahesere.
Tebriklerim, selâm ve saygılarımla...