SONBAHARIN SARI YAPRAKLARI
Ne kadar da beni zorluyorsun ey us
Aynı dalda aynı rüzgârla aynı yaprak düşmez Aynı suyla iki kez yıkanılmaz Sararan yapraklar sokaklara dökülmüş Bastığın her yaprakta bir yaşamın ölüsüdür Rengi gitmiş, değişmiş esen yele kendini vermiş İnsan kendini tanıyabilir mi? Ya da başkalarını? Ya da tanımalı mı? İnsanın bir birey olarak ortaya çıkmasıyla, yanı “kendini”doğadan ve başka bir şeyden, Herkesten ayrı bir bütünlük olarak algılar Asalak haline gelen nice hastaları gördünüz mü? Bir bayram daha yaşandı geçti Kurban kesilirken o hayvanın can vermesini? Bu adalet midir?Bilemem bir sürü düşler gizemimde kaldı.. Nereye gidersen dilenci kıyafetiyle dilenenler Onlar için de bir fırsattır bayram Telden tele,el sala kol sala Vahşetin,karanlıkların var olduğu yerde Ben yalnızım,yüreğim yalnız,düşlerimdeki denize bak Seninle olmamın en güzel yanı içinde sakladıklarını bilmediğimdir Yağan yağmurun eşit olarak herkese dokunmasıdır Ben fakir,ben yetim, ben çaresiz,mecalsiz yaşayan dertli çoban Hep varlıkları Severler insan oğlu… Biz garibanları kim sever???????? Gariban birileriyle yolda yürürken Hele şu bakışlarıyla bizi süzenlere bir bakın … Elimdeki şemsiyeye inat yağmurda yine ıslandım Elimde kır çiçeğiyle sevgilime giderken Onu da yetim çocuğa verdim Onlarla aynı mekanlarda aynı yiyecekleri yemek. Okuduğum kitaplardan,yaşadıklarımdan aldığımı ifade edememek Dinlediğim ,şarkılarda,şiirlerde hep gördüm yaşanılanları Hep yalnızlıklarımı anlatıyorum yıldızlara Gerçekleri kaybetme korkusuyla ilk kez düşündüm Işık saçan duygularımı umut denizine sürdüm kaptansız gemiyle Sevgilim yerine garibanları kucaklamak,yetimlere yardım etmek sevdamdır Onlarla yalın ayak dolaşmak ve kuru bir ekmek yemek,onlara güneşi getirmek Bıçağın keskin tarafıyla kesilen yarama tuz basmak ve onlar gibi olmak Ah sensiz kışa gidiyorum ey adalet,ey eşitlik,vatanıma kurşun sıkılıyor kurşun Hep kem gözlerle mi bakacağız yaşanılanlara, Ben üzgün,okuyucularım üzgün,insanlarımız üzgün Kararnlıkların gidişene hasret olduğumuz gibi Haydar Uzun |
Aynı dalda aynı rüzgârla aynı yaprak düşmez
Aynı suyla iki kez yıkanılmaz
Sararan yapraklar sokaklara dökülmüş
Bastığın her yaprakta bir yaşamın ölüsüdür
Rengi gitmiş, değişmiş esen yele kendini vermiş
Bunlar nasıl ifadelerdi böyle, canı gönülden kutluyorum sizi, esen kalın