Eshab-ı Kehf.
Eshab I Kehf
Anadolunun güneyindeydi Efsus şehri, Yaşardı romalıların putperesleri, Dolaşırlar takyanusların fitneleri, Tanrı olduğunu söyletirdi günleri. Hazreti isaya inanmışlardı barnabasçılar, Meydanlarda zalim datyoslar, Melikler keserdi putlarına kurbanlar, Zulümler başlamıştı sanki firavunlar. İsevi dinini anlatmak için Efsus a gelmişler, Yayılmışlar şehre havariler, Hamamda yapmış zorlu işler, Allahın var olduğu zihinlerindeydiler. Haykırıyor rabbına Mislina, Gökleri yerleri onun yarattığına, Yemliha inanmıştı tanrısına, Mernuşun kalbine düşmüş sızılar. Birleşmişlerdi kıralın zulmüne karşı, Sezernuşu bekliyordu Efsus daki çarşı, Debernuş korkuyor olmuş kışı, Mekselinanın gönlüne düşmüş ateşi. Çobanın gözü onlara bakıyordu, Sürüleri otlatmayı hatırlamıyordu, Yemeklerini onlarla paylaşıyordu, Köpek anlamış onları koruyordu. Sazenuşun içindeydi umutlar, Kafestatayusu bekliyordu aydınlıklar, Korkuyordu decuslar, Yıkılaçaktı saltanatlar. Gözleri tepedeki mağradaydı, Girmek için korkuyorlardı, İçlerinde bir ses duyuyorlardı, Mağranın kapısında kıtmir yatıyor. Allah ayet indirdi onlara, Çekilin demiş mağralara, Örnek olun kullara, Ölüpte dirilmeyi gösterdi insanlara. Güneş mağraya doğar kanıttır, Kervansaraylar kiliseler yanıttır, Rabbim söyler yediler haktır, Eshab ı kehf in şehri Afşindir. Mustafa dedelerinden dinlerdi, Zalimlere direnen o yiğitlerdi, Makamları yüksek tepedeydi, Eshab ı kehf Afşindeydi. Mustafa HAMİŞ Afşinli Şair |