VİRANEYE DÖNMÜŞSÜN
Bir zamanlar çiçektin, göğüslere takılan.
Yıldırımlar saçarak beyinlere çakılan. Yanar dağlar misali parlayarak, sönmüş sün. Senden uzak kalalı viraneye dönmüşsün. İçimde fırtınalar kopardığın zamanlar, Okları fırlatırdı, yayından kahramanlar. Duydum ki gıyabımda eğlenerek, gülmüşsün. Ne yazık sen de artık viraneye dönmüşsün. Üzülme, bütün güller elbette ki solacak. Alaylı bakan göze, kara toprak dolacak. Ah! Çekip, dizlerine vurarak dövünmüş sün. Belin bükülmüş, sen de viraneye dönmüşsün. Huzursuz eder ruhu, bazı acı gerçekler. Bu çorak topraklarda erken solar çiçekler. Kötü günlerden uzak, güzel ömür sürmüşsün. Rüya bitince sen de viraneye dönmüşsün. Bitmez sandığın ömür, ne de çabucak geçti. Akıp giden o yıllar, ömrün su gibi içti. Beyazları atıp da, karalar bürünmüş sün. Ah! Benim gibi sen de viraneye dönmüşsün. Sabri Koca |