RENÇBER ŞAPKASI
nasıl oldu anlamadım
elimdeydi oysa ki bitkin yahut yorgun da değilim ki koskoca alemi seyran etmek nedir ki bir hasret cenderesinden salimcene kutulmanın yanında.. yok devenin nalı!..yahut ebenin örekesi hareke hareke ezberledim ayrılığı sonu yarsiz başı noksan esreden ortasında yersiz yersiz inlemeler noldu canım!..gözlerini hayret mi bürüdü? bensizlik,acaba kurduğun nasıl bir düştü?... nasıl oldu anlamadım gereği de yok zaten kızgın yahut dargın da değilim hatta öyle ki hatrına hatimler bile indirebilirim.. madrabazlığın türkücüsü vefa ezgisi çalar mı hiç kan eder ortalığı yüzüne bakar ilginç ilginç... depreşmeler çırak arıyormuş yanına kaderle birlik olmuşlar da yeni düzmeceler için galiba bizimkini bulmuşlar... eh hayırlı olsun ne diyelim... nasıl oldu anlamadım anlamaya kendimi yorasım yok oysa ki laf ola beri gele babından bir şey bizimkisi.. beri gelmedi geri gitti ne hikmetse üç beş sıradan kelime ve hoşça kal ben gittim!.. böyle de kolaydı, e dile kolay tam asırlar misali... neydi biraraya getiren bağ ikimizi sende güzellik bende ayran gönüllülük sonra baş başa vermişler mercimeği fırına sürmüşler gibi gibi... aslında hakikat bambaşkaydı ikimizde aceleyi istedik umarsızca sanırım kaide de böyleydi hayırlı acele diye... benim alnımda vurun abalıya yazıyordu senin alnında tek rakibim türk hava yolları dedim ya, başı esresiz diye hakkaten ne esre vardı ne de ötre aramızda... felek dönedursun bakalım çarkı nerde duracak ister hanyayı gör ister konyayı bana reva gördüklerin kursağına dizilip seni boğacak... nasıl oldu anlamadım niyetim düşmek tökezlemek değildi oysa kendimce bir tas aşım kaygısız başım, geçinip gitmekti mesela kendimi defalarca sorguya çekmek te neydi öyle darbe yönetim kursa bu kadar düşmezdi üzerime hatta işgaller görsem dilbilmezlerin elinde bu kadar hırpalanmazdım... nasıl oldu anlamadım kendimi ne ara bu kadar doldurdum dolduruşlara gelmem halbuki hatta kovarım dalga geçiyor diye en naif mizansenperesti... nasıl oldu anlamadım nevresteler uçuşurken babile dönen gönül bağlarımı şimdi sorsalar ebreheye masum derim senin yanında gönlümü defalarca yıkıp viran ettin haddi sathında... firavun neymiş ki seni görseler tarih lal olur zebaniler yahudileri bırakır da senin peşine koyulur.. galiba çok abarttım ama çokça yaktın beni... şimdi susuyorum aslında biliyorum yaşanacaksa yaşanacak yok ötesi.. başıma gelenler şapka olur rençber şapkası ama şunu bilin ki devran döner, yoktur şakası... |
Yüreğine kalemine sağlık
Yüreğin susmasın...........
__________________________________________________________Saygılar selamlar