İSTANBUL'U SEYREDİYORUM / GÖZLERİM KAPALIİstanbul’u seyrediyorum gözlerim kapalı; Kurşûni gökyüzünde kalorifer dumanları, Bir araba geçiyor caddeden gümbede-güm bas yaparak, Havalı kornalar, Kasetçilerden avaz avaz ’Küçük Bilmemkim’in uzun havaları; İstanbul’u seyrediyorum gözlerim kapalı. İstanbul’u seyrediyorum gözlerim kapalı; Ne deniz kalmış, ne martılar, ne dalyanlar. Eğri-büğrü asfalt yollarda birikmiş yağmur suları, Bir kadının suya değiyor ayakları; Ayakkabısı delik olmalı... İstanbul’u seyrediyorum gözlerim kapalı; Ne Markiz kalmış, ne Lebon, ne Atlantik, ne Piknik, Hepsinin yerinde lâhmacuncular, kebap salonları... Nerede Beyoğlu, hani Nişantaşlılar, Modalılar? İstanbul’la beraber İstanbullular da bitmiş olmalı, İstanbul’u seyrediyorum gözlerim kapalı... İstanbul’u seyrediyorum gözlerim kapalı; Bir Romen kızı geçiyor kaldırımdan; Lâf atmalar, el atmalar, bıyık burmalar, pazarlıklar Birşey düşüyor elinden yere; Gururu olmalı, İstanbul’u seyrediyorum gözlerim kapalı... Ben, bu şehrin elli yıl önceki halini bilirim. Açamam gözlerimi, mümkün değil, ölürüm! Artık İstanbul bana kapalı, gözlerim İstanbul’a kapalı; İstanbul’u seyrediyorum gözlerim kapalı... Ünal Beşkese :::::::::::::::::::::::::::::::::::::::: Altı göbekten, doğma-büyüme bir İstanbullu olarak,1980-1990 lı yıllarda iyice azmış olan ses kirliliği, hava kirliliği, deniz kirliliği, kültür kirliliği ve en mühimi insan kirliliği karşısında dayanamadım. Büyük şair Orhan Veli’nin ’İstanbul’u Dinliyorum Gözlerim Kapalı’ şiirindeki güzelim İstanbul’u anımsayarak, isyanımı bu şiire bir benzetme ile dile getirmeye çalıştım. Sürç-ü lisan etttiysem af ola... Ü.B |
Değerler, kültür değerleri üç beş günde üretilemeyen bin yılların birikimleridir , ki bunları hoyrat elleriyle yok eden kalitesiz beyinler, o değerlerin yerine "para" nın eğemen güç olduğu bir para ve güce tapınma toplum yapısı koyabiliyorlar sadece...
Bu önemli sorunu şiirinizde çok çok başarıyla işlemişsiniz kutlarım yüreğinizi şair.
Saygıyla...