Gür bir kırmızıyız, itirafım bundandır
Düşündükçe çoğalan
Durmadan ödünç taziyeler verdiğimiz
Boylu poslu bir üzünç – adam - kadın
Bu sefer ıskalayalım umutlarımızı




- Zanlı maktulü tanıyormuş besbelli. Bakın, yakından sevmiş…




(Bazen nafiledir bir öyküde bulduğun melaikeden medet ummak. Bir yük vagonu gibi ittirir arkadan seni yazgın. Geriye kalan sadece kirpiğin göze alışkanlığı olur. Bir de toprağa rağbet. )




Fiyakalı bir mağarasın
Tensel sırlarımızı orada biriktiriyorum
Bir gün inançsız kalırsam diye




- Sizi yılın hayali seçiyoruz.
Yokluğu seçti bu sene jüri




Boydan boya bir giz
Evet evet bunu alalım
Ben bunu beğendim
Sen de beğendiysen gidip masalımıza yerleştirebiliriz.




Yeryüzüne doğru dev bir dudak geliyormuş
Derin bir çukur açacakmış geçmişimizde
Çok severim şehvetli safsataları




Misafirim gelecek 
Duyarsız benlerden yaptım bir dolu
Bana önem verme – 
İç güzelliğimi bir müzayede sattım yıllar evvel
Çilekli reçel – salçalı ekmek – 
Soğandan ağzım kokuyor, koksun
Biraz çizgi roman- diline sıkı sıkı sarılıyorum
İki kirpinin düğünü
Öp – gelini öp
Gözlerim yaşlı bir ela- alnım utangaç
Dolaptaki hüznü kim aldı
Tamam ben biliyorum o gerçeği 
Bir gün bütün imgeler terk edecek beni




Kafanı şişirdim değil mi
Öykülerimiz paramparça - 
Kargacık burgacık hislerim - 
Bağlanacaksa da sen bağla basiretimi
Tamam, 




Neyse
Bi fırt versene yalnızlığından…




Oktay Coşar