Toplan Gidiyoruz Ey Kalbim
Haydi toplan akşam oldu
vakit doldu toplan gidiyoruz ey kalbim kırkikindi yağmurlarına kalamam kaldıramam bunca ağrıyı, ihaneti biliyorum kirlenmiş hiç bir bakışta, yer yok bana bu yüzdendir ceylanlara küsmüşlüğüm sevdalara küsmüşlüğüm bu yüzden bir gül yaprağı bulup sarmak için yaramı çekip gidiyorum buralardan içimdeki cesetleri çiğneyerek kalbimdeki mahşere bak akşam vakit tamam duruldu işte bulanık denizler dürüp ömrümün defterini toplan gidiyoruz ey kalbim yorgunum bir sonbahar ezgisi gibi bekleyemem son yaprakta sevgisi iğdiş edilmiş tarihlere koma beni ey kalbim bak güz yağmurları iniyor acılar ve ihanetler üstüne çırılçıplak ve sevgisiz kalmış bir şiirim kimsesiz bir kış ortasında ne gülen gözleri ısıtıyor artık çocukların ne de sevdalı bakışları yeniyetme aşıkların bütün dinlerden kovuldum bütün ülkelerden bütün yüreklerden kovuldum (*)”Aliye gülümsesem Muaviye öldürür beni” hangi tanrıya sığınsam yaramın merhemi yok biliyorum kirlenmiş hiç bir bakışta, yer yok bana bu yüzdendir ceylanlara küsmüşlüğüm sevdalara küsmüşlüğüm bu yüzden yeni bir gül yaprağı bulup sarmak için yaramı sevdalı bir kuş yükleyip kanatlarına acılarımı alıp gitsin beni buralardan hamuru çürümüş dostluğun, vefanın, aşkın vefasız mevsimlere bırakma beni ey kalbim ağlatma beni sevda kapılarında kahpe kapılarında eğme boynumu kurşunlar sıkılsada canevime çiğnetme yoksulluğumu ayaklar altında bırak başım dik, içim ezik kalsın onurlulara mahsus bir makamda ağırla beni satılmışlığın, alçaklığın, ihanetin ortasında koma biliyorum bu düş sığmaz kirlenmiş sokaklara bu sevda sığmaz bakmayın gözlerime nasıl saklarım yüreğimdeki incinmişlikleri kınalı bir kelebek konunca saçlarıma ah! Benim de hayallerim vardı baharlarım vardı, yazlarım vardı kuşlar göçüp gitti yüreğimden gökyüzüm yaralı kaldı bir isyan giydirip gözlerime dipsiz uçurumlara yuvarladım umutlarımı aşk diyordum talan oldu, yalan oldu ömrüm tınısı kırık bir keman sızısıyım artık yok gideceğim başka bir liman bak duruldu işte bulanık denizler haydi toplan vakit tamam toplan gidiyoruz ey kalbim boşalsın ince duygularımın sırtındaki yük paranın sevgiye ihanetini gördüm insanın önünde diz çöküp ibadetini dünler harabe yarınlar umut değil hüznün neresinden dönsem, kırgınım öpmeye uzandığım bütün dudaklar frengili Nuri CAN (*) “Nizar Kabbani” |
daha önce sitenizde defalarca okuduğum bu yürekten dökülen dizeler.. bir kez daha karşımda görmek eski bir dostla karşılamışcasına mutlu etti beni..
böylemi güzel anlatılır, böylemi güzel yaşatılır..hem kaleminize, hem fırçanıza akan duygularınız hep var olsun..saygılar