Bende Sen Can Yanığı
gönlümün zer sultanını
sanma ki ürkütürüm bir zerreyi miskal uçuşup duransın gözlerimde bin hare güneş sen yüzüyle capcanlı gülümserken. yağmura hasret çorak toprak senli benli gök kubbesinde buluşurken yar bahaneli sebebi hazzım sel bassın ister gönlü tek isteğim niyazım. yaşanılan saltanat elin sanarken telaşlı erosun oku dolunayın sarhoşluğuyla kendine bölerek yarım bırakılan göz ucuyla okladığın canı ruhsarın ben. gökyüzü penceresinin sonsuzluğundan avucuma kayan şimalim kümeli yıldızların haşin perisi özlemimin muştularında kıyamım bir fiil yıldızın raksında yine sen. şehrinin denize dalmışsam kotar beni deryasının koyundan tekmil azalarımla sarılmışsam kat yar denilen destanına iksirinden feyz içmişçesine. yakamozlar cilvesiyle oynaşırken baharında eser dillerin ahestesi şahane saf manasında yanarım aşkının nazın boyunu bir boy geçse de zümrüdüne değsin gözlerim gözlerinde. kıyılarım dağıtılmış istiridye içerisi bin bir dualı lütuf martılarla seni okuyup üflediğim incilerimi saçarım adına sen diye can veren yareninim bildiğince. okunduğun iskele sevdanın en sıcağı değil güneşin harı bu bir sancak yangını şafağın koylarında açık limanda pür canım bende aşkın bende sen can yanığı. |
Kıymetli kardeşim, gözlem yeteneğinizin de hayli fazla olması böyle şiirlere imza atmanızda etken sanıyorum...
Teşekkürler kaleminize...
Esenlik dileğiyle...