Ben nasıl dindiririm gözlerimdeki nemi
Çare diye içerim yârin verdiği demi
Yazık erkenden kalktı sana yetişen gemi
-- İnce bir çizgi gibi gözle gönül arası
-- Çok çabuk kapanmıyor bende yürek yarası.

Hep aklımı vuruyor camlara düşen yüzün
Su çekildi dallardan, günahı yok ki güzün
Sustu şarkılar şimdi, teli kırıldı sazın
-- İnce bir çizgi gibi gözle gönül arası
-- Çok çabuk kapanmıyor bende yürek yarası.
..........Aşk zaten acıyı yaşamak değil midir be dostum. Acıyı yaşamadan
anlamazsın ki aşkın tadını. Hani bazı hastalıklara karşı koruyucu olsun diye
aşı yaparlar insana. Aslında o hastalığın mikrobudur aşı diye bize zerk edilen.
.........Aşkın özlemi, hüznü ve yaşattığı acılarda yürekteki sevgiyi olgunlaştırır
ve güçlendirir diye düşünenlerdenim.
........Baştan sona her sözcüğünde, her dizesinde ve altılı bölümlerde buram buram
bu aşkın kokusunu hissettiriyor okuyan yüreklere.
.......Hisseden sevgi dolu yürek ve yazan usta kalem sahibini tüm içtenliğimle kutluyor
Şavşat yaylalarının en güzel sevda çiçeklerini bırakıyorum dizeler arasına.
......Yüreğinden sevgiyi, güçlü kaleminden güzel şiirlerini hiç ama hiç eksik etmeyesin dost.

değerli kardeşim.bugün dedimki Rabatlı epeydir uğramıyor sayfama,ben sayfasına girip şiirini okuyayım.yemin ediyorum.şiiri görünce şaşırdım.
Şiiriniz yine harika hecelerinizden biri .aşk dolu sevda dolu hasret dolu.Çok güzel bir aşk ve sevda şiiriydi.Ama bu güzel aşk ne yazıkki yarım kalmış.Aslında biten değil, bitmeyen aşklar acı verirler... Aslında, dibine kadar yaşadığın değil, doymadan kalktığın aşklar ızdırap verirler...
Nasıl ki sofradan doymadan kalkarsan karnın yine acıkır onun gibi. Aşkı bitirmek, suçun karşı tarafta olduğuna inanmaktan geçer.Suçun karşı tarafta olduğuna inanamayanlar, “keşke şunu da yapsaydım” diyenler, aşkı bitiremezler...
Aşkı bitirmiş gözükseler de, acıyı yok edemezler... Gözlerinizin yaşı dinse bile kalbinizin ordan sapladığınız bıçağın açtığı yaradan akanlar bir türlü bitmez