MÜRTECİ MEVSİMLER
Zavallı yüreğime mihricanlar uğramış,
Ağustosuna ömrün, ayaz düşülür olmuş. Götürü pazarlardan bezirgânlar uğramış, Yaşanmayan seneler peşin düşülür olmuş. Bir keşiş halvetinde günü güne eklemiş, Ertesinde yıkıntı getiren gidişlerin. Gözlerim gelişini yalınayak beklemiş, Nafile umutlardan arta kalan düşlerin. Mürteci mevsimlere tutulmuşum şifasız, Hafakanlar üşüşmüş, sarmış dört bir yanımı. Göklerim susuz yangın, bulutlarım vefasız, Saatler duymaz olmuş, ahımı efganımı. Sahte tomurcuklarda teselliler aramış, Gelen bahar değil de sapsarı bir hazanmış. Peşinde pervanelik, aklarımı taramış, Tükettiğimiz ömür bir anlık heyecanmış. Geçtiğim yollar yargıç, iki yakam elinde, Sükût, sükût, inziva bana paye kalanmış. Tutulduğum ibrişim, bir büyücü dilinde, Hem sonsuzluk iksiri, hem hayatı çalanmış. Bu bir eskiyiş değil, mürur-u zaman değil Haraç mezat satılış, haramice talanmış. Yol değil, gidiş değil, kimseden aman değil, Bildim, bildim ey sebep, koskoca bir yalanmış.. 20.09.2005 |