BU PAZARDA
Bu pazarda bilinmedik bir hal var
Doğru yolu bırakıp da şaşar var. Çeşit çeşit, türlü türlü, her mal var. Hayvan sıfatında nice yaşar var. Kimisinin akar durur sümüğü Kimisinin çirkef dolu ümüğü. Kimisinin önüne at kemiği, Kuyruğunu kaldırıp da koşar var. Kimisinin önündedir dibeği. Kimisinde her nesnenin öbeği. Kimisinin oynar gözü, göbeği. Bir ıslığa köçek olup coşar var. Bu pazarda acı, ekşi, tatlı var. Salçalısı, kalçalısı, butlu var. Peynir gani, çökelek var otlu var. Sudan ucuz promosyon kaşar var. Kimi satar eşek eti döneri. Kimisinin sönmüş nuru, feneri. Kimisinin marifeti, hüneri, Ayağını kaldırıp da işer var. Kimisinin görmeyesin içini. Görmeyesin gözlerini, saçını. Kimisinin hiç kaldırma kıçını. Bizim kara culuk gibi şişer var.[*] Bu pazarda ne düzen var ne nizam. Ne söyleyem, ne anlatam, ne yazam. Ebna-i dehr, olmuş ustâd-ı âzâm.[**] Cühela-i odun nice beşer var. Kimi var ki avaz avaz yırtınır. Baş kapalı,kıçı açık örtünür(!) Kaçam dersin, sürtündükçe sürtünür. Bu pazarda işte böyle bir şer var. [*] Culuk: Hindi [**] Ebna-i dehr : Menfaatperest. Kendi menfaatlerini her şeyden üstün gören |