FÖTR ŞAPKALI ADAM
Yaş almıştı hayattan bir hayli.
Ağarmış sakallarıyla, dikildi karşıma, Bir sabah, saat erkendi... Başında bir fötr şapka, Üzerinde lacivert bir takımla... Mağrur ve gururlu bakışlarıyla, Hayatı sorgular gibi... Ardından geçti, oturdu karşıdaki masaya. Elinde yıllanmış bir baston vardı. Onu da koydu yanına, usulca. Bir kahve söyledi ve başladı yudum yudum tatmaya. Başını kaldırdı, şöyle bir baktı etrafına. O an, alnında yılların yorgun izleri, Yavaş yavaş çıktı ortaya. Gözleri buğuluydu, yüreği kederli. Belli ki zengin biriydi, tıpkı gönlü gibi. Dakikalar geçmişti. Kahvesi nihâyetlenirken zamanda, Bir kalem çıkardı, bir kâğıt, Başladı birşeyler yazmaya... Saatler tükenirken ağır aksak, Düştü kalem elinden. Âheste âheste kalktı yerinden, Yanıma geldi. Birkaç karalanmış sayfayı, bıraktı ellerime, Ve gitti, tek bir kelime etmeden... Önce, açamadım yorgun sayfaları; Sonra bir merak, okudum tüm yazanları, Tutamadım gözyaşlarımı. Mektubunu, sevdiğine yazmıştı. Bir de sonunda, bana bir not vardı: "O kadar benziyorsunuz ki rahmetli karıma..." MUTAHHARA ARLI ÖZKÖK muti |
Teşekkürler şiir için..
Kutlarım..
Selamlar...