SEN GİT
SEN GİT; BANA BARİ ACINI BIRAK
BÜSBÜTÜN YALNIZIM… SEN GİTTİN! ACINI ALDIN DA GİTTİN BÜSBÜTÜN YALNIZIM! Ah, ne olduysa ki bana ah kahretsin ki; acını bile çekemiyorum artık acını – ki öldürebilir bir insanı – ben ağzıma sürerdim tutuşurdu yalnızlığım hem nasıl ve sana kendimi en yakın o zaman hissederdim Sevgilim acını bile çekemiyorum artık herhangi bir düşünceyi düşünür gibi seni düşünemiyorum; çünkü başım dönüyor başım ayrı bir sarhoş yüreğim sersem yüreğim derbeder.. çünkü; her yerde seni arıyorum Sen ah sen bir görsem bir karşılaşsak dediğim bu şehr-i İstanbul’u bırakıp gittin ya beni bırakıp! Aldırmadan içindekilere yüreğindekilere - yüreğimdekilere – Bırakıp beni gittin ya sen, ilk defa böyle acımasızca terk edildim acını bile çekemiyorum artık sen ah sen bir karşılaşsak bir görsem dediğim Oysa seviyordun beni biliyordum bir görünce bir karşılaşınca gözlerinden anlıyordum bir tuhaf olurdu yüzün bir güzelleşir sevgin en içlerime kadar erişir - özellikle gözlerinden anlıyordum – Ben gözlerinde neler görmüyordum sevgilim gözlerin ki.. gözlerin ki oradan tüm dünyayı görebilirim Sen ah sen bir görsem bir karşılaşsak dediğim SEN GİT; BANA BARİ ACINI BIRAK BÜSBÜTÜN YALNIZIM… SEN GİTTİN! ACINI ALDIN DA GİTTİN BÜSBÜTÜN YALNIZIM! Bu şehr-i İstanbul beni üşütüyor – artık! – Üşüyorum; hâlbuki yalnızlığımla beraber Tutuşuyorum |
böyle acımasızca terk edildim
acını bile çekemiyorum artık
sen ah sen bir karşılaşsak bir görsem
dediğim
Mutlu yıllar.