MUTLULUK
Sabah uyandığında sana
İlk güneş ’’günaydın’’ der Uyandığında dönüp bakma arkana Dünde hapsolsun aç susuz keder Önce bir yüzünü yıka Bencillik yapma, gülümse aynalara Temiz güzel bir şeyler giy üzerine Bak Leyla ablan her zamanki gibi penceresinde Selam vermeyi unutma Bilirsin küser bir hafta konuşmaz sonra Hatırla pencerendeki çiçeklerin suyunu vermeyi de Onlar da sanki hepsi birer Leyla Küser bir hafta konuşmazlar sonra Evden çıkarken kapıyı yavaş kapat Kapının yanındaki (içindeki) çöpleri de unutma at Dikkat et evdekileri uyandıracaksın Bilirim kapıyı yavaşça kapatıp çıkacaksın Evde her şey var ne alacaksın dışarıdan Söylesene neler geçiyor aklından Mutluluk alacağını mı söylüyorsun Al tabi mutluluk bulaşıcıdır biliyorsun Bir hastalık gibidir mutluluk Sanki sorumsuz, elinde pamuk şekeriyle bir çocukluk Bir hastalık gibi evet, önce kendin olursun mutlu Sonra tedavisi de yok ki, olursun daha umutlu Ve ’mutluluk’ etrafına bulaşır Birisi dokunursa sana Hiç beklemez ona da ulaşır ’’Mutluluk’’ küçük çocuk Ellerinin içindeki beyazlıkta, Çok uzaklarda arama Aç bak ellerine Sonra sür ellerini yüzüne gözüne (gökyüzüne) Kalırsan bir gün karanlıkta… |
Hasta olmak geçti içimden
sevgiyle