SÖYLESENE NESİN SEN?
Büyük korkunç depremlerden sonra
Şiddetine dayanamamış korkak bir enkaz mısın sen? Ya da temelleri atılmış fakat Terk edilmiş, yarım kalmış ürkek bir ev, Söylesene nesin sen? Enkazı kaldırılmış, temizlenmiş Ve üzerine bulaşan korkunun Seni asla terk etmeyeceği Küçük bir alanı kaplayan Toprak yığını mısın yoksa Söylesene nesin sen? Diyelim ki bahsettiğim toprak yığınısın Küçük masum bir çocuk kırmızı bir gül ekse üzerine Güzelliğini bozar diye korkar bağırırsın Artık ne seni koruyan bir enkazın Ne de üzerine düşecek gözyaşlarını Engelleyebilecek küçük bir evin var Çıplakken komik görünüyorsun, komiksin Üzerine bir şeyler giy de Üşüdüğün belli olmasın Cesaretin, gücün ve güvenin Kırılan güçsüz kolonlarınla beraber yok olmuş Korkuyorsun, hem de çok korkuyorsun Yeni bir ev yapmaya çalışsan kendine Korkuyorsun ‘’ya bir deprem daha olursa‘’ diye Çıplaksın, komik (evet demiştim) ve soğuksun Ve korkunun kimseye faydası yok Çok iyi biliyorsun… Altında kalıp ölenlerin ruhları Çoktan kanına karışmış… Başını döndüren alkol gibi damarlarında dolaşıyor Söylemeyi unuttum çıplakken çirkinsin de Hadi artık üzerine bir şeyler giy Korkular sevmez soğukluğu Asla seni terk etmeyecek olan da korkular Ama onlar da (bile) soğukluğundan kaçıyorlar Sen ise terk edilmişliklerin ortasında çıplaksın, üşüyorsun… |