BENİM DÜNYAMSen,benim dünyam. Acısıyla,tatlısıyla yaşadığım. Kabullendiğim. Kimi zaman güldüğüm, gülümsediğim. Kimi zamansa ağladığım, Bazende saklayarak gözyaşlarımı. Bize sunulan bir yaşamsa bu, Yaşayacaksak sonuna kadar. Doğrularımızı yada,hatalarımızı. Belki biraz isyankar, Belki biraz karamsar,olabiliriz. Hayat merdiveninin basamaklarından, Çıkarken düşe kalka Mümkün mü yara almadan,yaşayabilir miyiz. Tek düze bir yaşam var olmadı hiç. Olmayacakta. Böyle düşünmeli, Böyle kabul etmeliyiz. Sen benim dünyam. Acısıyla tatlısıyla, Kabullendiğim. Sonuna kadar. Her ne olursa olsun. Ben bu canı seviyorum. Yaşamayı,sevdiğim kadar.. GÜLSEREN MORKAN |
Ahlak ve Hukuk Eşitlik
Önce nesneden hareket ederek ,nesnenin kavramı imal edilir,sonra bütün ters çevrilir ve nesne kopyasına yani kavrama göre değerlendirilir.Kavram nesneyi değil, ama nesne kavrama kendine örnek almalıdır.
İki insan ve onların istençlerinin birbirlerine tamamen eşit oldukları ve ikisinden hiçbirinin ötekine verecek hiçbir buyruğu olmadığı temel belitini saptamak için her hangi iki insandan hiçbir zaman yararlanamayız.
Bunların tüm gerçeklikten ,yeryüzünde varolan bütün ulusal,ekonomik,siyasal ve dinsel ilişkilerden bütün ciselle ve kişisel özelliklerden ,geriye her ikisinden de yalın kurtulmuş iki insan olması gerek,ancak o zaman tamamen eşit olurlar.Demek ki iki kişi”ahlak bakımından eşitsiz ”oldukları zaman ,eşitlik sona erer.
Varlığın temel mantıksal özgürlükleri üzerindeki önermelerin birincisi ve en önemlisi,çelişkinin dıştalanmasına ilişkindir.Güçlerin ,öğelerin ve bireylerin yönleri arasındaki bu çatışma,saçma çelişkiler fikri ile hiçmi hiç karışmaz.
Burada gerçek çelişkinin gerçek saçmalığının çoğu kez yaydığı sisleri dağıtmış ve çelişki diyalektiği yanı uzlaşmaz karşıt evren şeması altında varsayılan bu çok kaba yontulmuş kukla için şurada burada seçilip savrulan örğülerin yararsızlığın ortaya koymuş olduğumuz için kendimizi hoşnut sayabiliriz.
Bir şey ne denli çelişik ise o denli gerçektir.Bir başka deyişle ,bir şeyin ne denli saçma ise o denli inanılmaya değer yani bir türetim bile olmayan,açınlama teojisi ile mistikten alınmış bulunan bu özdeyiş,diyalektik dedikleri ilkenin çırıl çıplak dışa vurumudur.
Yaşamda şeylerin ve süreçlerin kendinden var olan ara vermeden ortaya çıkan ve çözülen bir çelişkidir.Çelişki biter bitmez yaşamda biter.
Ahlak dünyası tıpkı evrensel bilgi dünyası gibi…kendi sürekli ilkeleri ile kendi yalın öğelerine sahiptir.Ahlak ilkeleri tarihin üstündedir ve aynı biçimde ulusal niteliklerin güncel ayrımlarının da üstündedir.ahlak duygusunun vicdanın evrimi sırasında oluştukları ölçüde değere sahiptir.Gerçek doğruluk hiç değişmezler.Öyleki bilginin doğruluğunu zamana ve gerçeğin değişmelerine bağlı olarak düşünmek bir çıgınlıktır.
Eğemen bir gerçekliğe mutlak doğruluk hakkına sahiptir. Sevgilerimle..