Sessizliğin GöğüŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Gak
Gaak Gaaak ... karanlığın ve zifirin saati geldiğinde çiçek kanatlı çocuk ölülerinin az beyaz ışıklı dikenlere tutunduğunu düşte ve gerçekte ölümde ve yaşamda nefesi ayaklarından kesilmiş gölgenin çırçıplak acısını evrenin tek bir harften ve düşüncenin düşüncenden var olmadığını bir’den iki’ye uzun yolculuklarımı kötülüğümdeki iyiliği ve gözyaşlarımdaki şeytanı iki kere iki güneşler söndüğünde sabahın memelerine soyunmuş karanlığı kazandığım ve kaybettiğim her şeyin yaşadığım tüm anların da bana ait olduğunu ama ben olmadığını sessizliğin göğü kırıldığında ve diriler dirildiğinde ölümsüz bir ölüme itirazımı zamanın bahçesine ekilmiş çığlıklarımı yaşamın el değmemiş kenarında ıssız mağaralarda ormanların derinliklerinde her şeyin ve hiçbir şeyin birleştiğini en çok yenildiğimi hep yenildiğimi aklının derinliklerinde damarlarının içinde kirpik tozunda an deliğinde sen olduğumu gördüm MÇ |
Bu zıtlıkla kaim dünyayı yansıtan
dizileri okudukça okuyası geliyor.. Tebrikler..
Selam ve Saygı ile...