Sende Gördüm
Ey gül yüzlü güzel şahım sende gördüm manayı,
Hak’tan gelen işareti, nişanı sende gördüm. Nice adem cenk ederken ben de dahil can için, Öz canından gayrısına ihsanı sende gördüm. Mahkemeyi kendisine mülk tutarken kadılar, Tartısında milim şaşmaz mizanı sende gördüm. Bir gaflet ki her bir akıl ben diyerek şaşırmış, Anlayışı sende gördüm, izanı sende gördüm. Her bir gönül har içinde, her taraf yangın yeri, Cümle şerden beri çeken imkânı sende gördüm. Evliyalar, enbiyalar, nice erler içinde, Ebubekir, Ömer, Ali, Osman’ı sende gördüm. Benden dertli kesilirken çare sorduğum her kul, Her bir derde merhem olan dermanı sende gördüm. Ne ki rüzgâr savururken Hak emriyle hasadı, Danesi zayi olmayan harmanı sende gördüm. İlim; edep deryasında katre ise hakikat, Hem edebin alasını, erkânı sende gördüm. Sadıkların meclisinde harabe bir bendeyim, Hal ehliyle hemhal olmuş ihvanı sende gördüm. Koy Çakır’ı vira yansın piştiği yere kadar! Sinelere hekim olan Lokman’ı sende gördüm. |