SEDİRİME DOKUNMAYIN
Yıl bin dokuz yüz yetmiş
Zil sesleri yankılanmakta Çarşamba Lisesi duvarlarından… Bırakıp çığlıkları çocukluğa.... Uzanmakta gençliğe yaşım Terlemiş bıyıklar Kıvrım kıvrım briyantinli saçlar Lise sabahlarına uyanmakta telaşım Kitaplar çoğaldıkça Kavak yelleri esiyor başım Çağ sevdalık çağı yüreğim Aman diliyorum senden Aman Düşük kemer İspanyol paça Pantolon Bağrı açık yakası dik gömleklerin Haydi haydi günleri o zamanlar Çeneye inmekte favoriler Arabesk takılmakta şarkılar “Savaşma seviş” felsefesinde gençlik Yaman esmekte rüzgâr Yaman Yıl dokuz yüz yetmiş iki Siyaset arenası kaynar kazan Kimi üstlerden adam kaçırmakta Ellerinde zincir Solcu kovalamakta kimileri İsli cam lambası aydınlığında Kimi biri beş yaparak namazı Cennetini düşlemekte kendi cehennemin de Ajanslar dinlenmekte millet radyolarından İnönü-Menderes sakızı çiğnenmekte hala Yaşlı ağızlar sorgulamakta geçmişi Kimisi aslan görmekte Deniz’i Kimisi Rus köpeği Belinden iri tabancayla Kendinden büyük işlere karışmış Küçük küçük beyinler Silah seslerine boğulsa da geceler İnsanlık, bir adım önde Duman yükseliyor ateşten Duman Sevdalar düşer taze yüreklere Platonik ve ezik İki yönlü atar yüreğim Bir yanı memleket aşkı diğer yanı sevgili Devşirme şiirler yazmaktayım Uzaktan uzağa yargısız infaz Müebbet yemiş duygular Defter sayfalarına prangalanmış aşk Yıllardır sessiz yatar Terse atılmakta voltalar Ayrılığa sebep mezuniyetler Gelip çatar, Liman arıyorum kendime Liman Öyküler doğmakta ayrılıklardan Hayallerde yaşanan Anlatılamayan Yazılamayan, Ve zamana yenik düşen öyküler Harman oluvermiş yürekler Harman İbrahim COŞAR |