Eylüller Sonbaharda Kırmızı Açar / 1
Pencereme vuruyor, vuslat yağmurları ,
saçlarımı tarıyor, toprak kokulu buseler , gecesinden kalma fildişi hüzün cerçevesi , gündüzüne işliyor, nakış nakış gergefini . Ayrılık gülü büker oldu sırma başımı , şiirlerim benzer oldu dua çiçeğine , hey yalan yıkan yakan lal hayatlar , benim sizinle işim de olmaz artık . Hey deli gibi seven sevi gönlüm , benim senden umudum da yok , gidiyorum saklı beyaz bahçeme , her şey eksik, her şey tas tamam, Yalnızlığım sana da dargın değilim sende bakma, bakma bana öyle , vurup durma, kalp kapağıma öyle , geriye kalır mı aşkın göz-yaşı güzeli söyle . Güz yağmurları sende süslü ruhumu ağlatma ; arkamdan boşa ahlar etme, sen ey sol yanım , ah sağ yanım, sende kuzularımı ağlatma emi , bak adı eski toprak olmuş, göç eden vedaların , Eylül yağmurları kırmızı ağlar ağ-yar-ına keyfime diyecek yok başımda ağrımaz öyle gel hadi maziyi yad edelim korkusuzca böyle gel hadi gel ,bir beş on sene öncesini al da gel Belki son kalbi tohum atılırken toprağa , belki son bir çare derin dalmam gerek , belki de beklemelerimi beklemeden önce , zamansız belkilerimi beklemem gerek . Belki beklemeler beni beklemeden önce , sonbahar yapraklarını yeşil sulamam gerek , belki de yaban gülü gibi dağda kırda bayırda , gözlerim açık kırmızılarıma uyumam gerek . Gülay GÖKTÜRK |
Yüreğine kalemine sağlık
Yürek sesin var olsun
___________________________________________________Saygılar