Üsküdar'da Hû
Ne Üsküdar’da kalan kalbimin bir âhını bil,
Ne başka yâre gönül ver ne başkasınca sevil! Ya inzivâya çekil tövbe eyle aşka hemen, Cefâya hapsolayım puslu gözlerinde ya ben… Tek isteğim, beni gerçekten özlesen bir ara, Gurûru terk ile derhâl çağırsan Üsküdar’a… Dolaşsak ah yine yağmurlu günde şemsiyesiz, Berâber ıslanıversek, usul usul ikimiz… Bütün sokakları sevdâya bir tanık kılarak, O Mihrimah kapısından çıkıp vedâlaşsak!… Resimlerinle avunmak ne çâre, sırlı güzel? Rüyâma bâri buyur gir, bir anlık olsa da gel!… O yerde bekleyiver her sabah telaşla beni, Her akşam iskeleden bûsesiz uğurla beni… Hatırladın mı, ne mutluyduk oysa biz o gece... Oturduk orda usanmaksızın saatlerce… Ekimdi, son görüşümmüş meğer yanımda seni… Bıraktın aşkına her gün kederle can vereni… Bileydim öyle dalardım huzurla gözlerine Ve gerçi sen, o çekingen tavırlarınla yine, Hayâ eder bakamazdın değil mi arzunca? Nasıl da sırra kadem bastın öyle mahzunca... Cesâret et, yeniden aynı yerde bekle hadi... Elemler eskidi lâkin hayâlim eskimedi... Süründürür beni eyvâh ömür boyunca bu hâl, Yeter, ya cânıma can kat gülüm ya cânımı al! Vezin: mefâilün feilâtün mefâilün feilün (fa’lün) |