TÜRK İSLÂM COĞRAFYASITÜRK-İSLÂM COĞRAFYASI Türk-İslam coğrafyası alev almış yanıyor. Fitne girmiş içine, kardeş kardeşten uzak. Her-taraf viran olmuş; ciğerimiz kanıyor. Kurulmuş dört-biryana tuzak üstüne tuzak. Görmüyor gözlerimiz… Basiretimiz bağlı. Düşman, gözlerimize parmağını sokuyor. Ahraz olduk adeta… Sanki dilimiz dağlı. Mazlumların feryadı gök kubbeyi yıkıyor. Sıra bize geliyor; gidişat, ona doğru. Elimizi kaptırdık; başımızı istiyor. Ahtapot gibi sarmış; gidişat, sona doğru. Liderlik te kalmadı… İtibar da bitiyor… Keşkelerin hükmü yok… Pişmanlık fayda etmez.. Maziden ders çıkarıp atiye bakmalıyız. Bu zulüm fazla sürmez; buna güçleri yetmez. Uyanmalı yeniden; yürekler yakmalıyız. Esaret hiç yakışmaz Necip Türk Milletine. Pas tutan kılıçları çıkarıp zağlayalım.. Yeter ki düşmeyelim atalet illetine. Tarih tekerrür etsin… Gürleyip çağlayalım. Müsamaha gösterdik batının oyununa, Sülük gibi yapıştı; emdi, bizi bitirdi. Parçaladı bizleri; geldik yolun sonuna. Türlü türlü belayı, başımıza getirdi. Hâlâ medet umarız, neden akıllanmayız? “Gâvurdan dost olur mu?” Atalar böyle derdi. Bunca oyun yetmez mi… Niye kuşkulanmayız? Müslüman’ın küfürden çile çekmek mi derdi?. Dört bin yıllık geçmişten geleceğe bakalım: Yeter; “biz, biz olalım”, aslımızı bozmadan. Aldığımız ışıktan meş’aleler yakalım. Yeniçağlar kuralım, nefse uyup azmadan. Yeter; “biz, biz olalım”, aslımızı bozmadan. Yeniçağlar kuralım, nefse uyup azmadan. Hülvani BAŞTUĞ 09/09/2013 .. |