Yağmur
Yağmurlu bir eylül sabahına uyandım
Caddeler ıslak ve sanki güneş biraz sonra doğacak... Usulca bir fısıltı inceden duyulacak Sana koşayım diye yalvaracak sandım... Bir bir yıktım kalelerini uçsuz bucaksızlığın En son bir dilrubanın sinesine sığındım.. Maksadım gün be gün erimek değildi aşkından Cennetin minyatürüne uzanmaktı vuslatından.. Ağlarken gözler eğlenmek düşer mi dedik Yağan yağmurlara gönlümüzle eşlik ettik... Sonra,sonrasından ve daha da sonrasından Bizlik türedi maskelerin önünden haber gelmiyor arkasından... Ümidimiz vardı bir nebzede olsa Kıydılar bize ’uygun adım , sol sağ’.. Şimdi bir ıslık çalıp yola koyulacağız Kimileri şeytan çağırır korkularını kullansa bile Biz gerçeği böylece duyuracağız Gerçek izafidir tellaklıklarına maruz kalsak bile.... Yağmur yağıp dökülsede iklimin ağaçları O ağaçlar gibi yeşillenecek mevsimimizin çocukları... |