Ey Ömrüm...
Ey ömrüm, dilsuuzum!..
Ağlayarak başlayıp,yüklendiğim borcum... Seni incitip,siyaha boyayıp bırakıyorum!.. Ey sonu gelmeyecek sandığım kitap;okuduğum, Evet,canına okuduğum!... Beni anlayıp affedebilecekmisin?.. Ey ömrüm,defalarca aldattığım!.. Parçalarken satır satır yarım bıraktığım, Senin imlana sayfalarına bakmadan bırakıyorum, Ey hep benim sandığım!..gizli sandığım!.. Bir kement..Boynuna sardığım!.. Beni anlayıp affedebilecekmisin?.. Ey ömrüm,tarlam, ekinim, İçine zehirli zakkumlar ektiğim, Senin tohumunla,suyunla vaveyla biçtiğim, Ey içindeyken senin;sana seni biçtiğim, Aklımla beraber katıp peynir ekmekle yediğim!.. Beni anlayıp affedebilecekmisin?.. Ey ömrüm,gözyaşım!.. Bir gün aşikar olacak sırdaşım, Hep üzüp ağlatarak harcadığım yoldaşım, Bir unutkanlığa hapsederek bıraktığım, Satırlarım ıslak!Benim;seni tüketen Tuğayyerim!.. Beni anlayıp affedebilecekmisin?.. Ey ömrüm, satırlarım, ’Kaç gün kaldınız sorusuna’olan cevabım, Şu birkaç satır sensin ey varlığım!.. Ey ömrüm ne bitmek bilmez bir sualsin!.. Sor durma ki bu yük nedametle bari erisin!.. Beni anlayıp affedebilecekmisin?... Mürekkep bitti kalemi değiştirdim, Sıkıştım!..kelimeleri büktüm ağız değiştim!.. Beni anla ömrüm, ben başına açılan iştim, Eh ömrüm seni bırakıyorum yeter şiştim!.. Madem ağlattım..Hem nerden başına eşkimiştim!... Beni anlayıp affedebilecekmisin?... Ömrüm, yolculuğumsun, Tahayyüle ayak bağcığımsın, Bir tane iyiliğime bilirim bin duacımsın!.. Olsa..dükkan; ve o dükkanda istediğin ne arasın!.. Bana bırakılmış benim olmayan kararsın!... Turgay Aydoğan 20 Kasım 2009-Erzurum |
kaleminize sağlık
saygılar