GECE SENİ SAKLIYOR
bu şuursuz beklemeler yıpratmaya başladı beni
geceler gündüze anat bulaşıyor ellerime camlardan alnımı dayadığım pencereden dışarıyı seyrediyorum karanlık kopkoyu bir karanlık sarmış şehri sirenlerin umursamaz gürültüsü korkutuyor beni ambulanslar hızlı hızlı seni taşıyormuşcasına huzursuzum yoksun bulamıyorum seni en son o gece gördüm seni gözlerine bakmadan gittim baksam gidemezdim özlediğimi söylediğimde gülmüştün söylediğimde özlediğimi gülmüştün gülmüştün özlediğimi söylediğimde bu ilk seni çok sevdim tıpki seni tekrar bulamıyacağımı anladığımdaki kadar çok sevdim ambulanslar hala gelip geçiyor gece devam ediyor geceyi soluyorum ciğerlerim simsiyah deniz kudurmuş geceye saldırır durur kayalar bastırmaya çalışırken geceyi tüm kumsal adını haykırıyor rüzgara rüzgar şehriallak bullak ederek dağlara tırmanıyor tüm geceyi kaldırıp altına bakıyorum oralarda yoksun karakızım neredesin bulamıyorum geceyi fırlatmaya çalışıyorum olmuyor kötü bulaşmış şehre gece camlar simsiyah alnıma simsiyah gece bulaşık elimin tersiyle terimi siler gibi siliyorum geceyi çirkin yazılmış elyazısı gibi duruyorum şu dünyanın üzerinde kimse silipte yani baştan yazmak istemiyor oysa öyle hasretimki kerelerce defa yazılmaya kağıt olsam kalem olsam cümle olsam nokta virgül olsam gelsen kilometrelerce kilometrelerce hasret dolu şiirler yazsan benimle kitaplarca dolsam mısralarca ağlasam ellerinde uyanıyorum ansızın bu şiirsel dünyadan şehir kapkara karanlık şiirler okuyup simsiyah boşluğa seni çağıyorum sesime bugün yırt bu geceyi baştan sona dolaş tüm şehri bütün sokak lambalarını yak bütün kapıları çal herkes uyansın bir müjde olsun içinde senden birşeyler olsun bu gece şehir uyumasın bu karanlık bu şehir bu gece bu son olsun bu gece bu simsiyah karanlığı yırtan bembeyaz çığlık bana seni getiren müjde olsun bu son olsun içinde sen olsun... |