Demem Şu Ki İstanbulLerzan yığını gibi ferim gözünden aktı Buğusunda içerken O’nun gibi inledim Sancılıydı boz dibi şavkı yüzünden aktı Hicaz taksim geçerken İstanbul’u dinledim. Derin iç geçirerek sevdasından dert yandı Her önüne geleni seven sanmış önceden Ne sanmıştı ki beni olmadık yere kandı Birde sevda sileni yanıp yanmış inceden. Titrer sesinin yeli gurur etmiş dokunur Başı boran olmuşta bilememiş suçları Der ki! Delinin seli ağlar bitmiş dokunur İstanbul sel dolmuşta silememiş saçları Sokuldukça sokuldu kendinden sandığında Kemanın tellerine hastaymış benim gibi Sevi olup döküldü bendinden bandığında Gurbetin ellerine ustaymış tenim gibi. İstemem zarar gelsin kol kanat gerdiğime Ver elini elime! Kanıp sorma ben gibi Beni sevdiğim bilsin! Mahal yok erdiğime Demem şu ki İstanbul! Banıp durma ten gibi. |
Herkes nasibi kadar.
Tebrik ederim.
Sağlıcakla.