SEN YOKTUN YANIMDAŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Vefa Vicdan Muhafızıdır o olmayınca, yalnızdır insan kalabalıklarda. Vefa Muhacire bir çift kanattır o olmayınca göç yollarında vurulup düşmektir, yaralanmaktır ve taşın gediğine oturamamasıdır; Vefa kuyuda bir imdattır Yusuf’a o olmayınca yalnızdır Yusuflar kuyuda. Vefa manevi bir yatırımdır o olmayınca şerri davettir vefasıza.
Bu hicran adamının, bu dalgın bakışları;
Gönlümdeki bu küçük çocuğun, bu haylazlıkları; Hep yokluğundandır, hayata bu isyanlarım, bu dargınlıklarım; Sen yoktun, büyümedi yetim çocuk kalbimde; Bir başına kaldı feleğin acımasız çarkında Zaten hiç bir vakit olmadın ki yanımda.…… Bir sonbahar akşamıydı, Bilinmez yollara düşmüştüm, Gurbetlik vardı bir de hasret yolun sonunda, Kararsızdım ve yalnızdım çıkmaz sokaklarda, Varlıktan darlığa, zorluklardan geçerken, Yetmezmiş gibi savruldum diyardan diyarlara, Ele düğün bayram, benimse bağrıma Kalabalıklarda sensizlik düştü bahtıma, Sen yoktun hiçbir vakit yanımda…. Yüzlerde çirkin maskeler, kalplerde intikam ve nefret, İnsanlıktan uzaklaşmış her türlü mahlûkat, Hiç biri yıkamadı da, bir yokluğun yıktı beni, Sen yoktun gurbetin vahşi sokaklarında, Sen yoktun kavgalarımda yanı başımda. Yokluğundandır bu asabileşmelerim, Yokluğundandır, bu sıcak iklimde buüşümelerim. Türküler söyledim gurbetten sılaya dalga dalga yayıldı efkârım Söyle vefasız ulaşmadımı sana hüzün şarkılarım, Getirmedi mi yoksa turnalar haberim sana, Gözlerin görmez kulakların duymaz mı oldu yoksa, Taşa mı döndü kalbin, niye yoktun yanımda, Zaten hiç bir vakit olmadın ki yanımda...... Yaş kırk dörde ulaştı, ecel tene yaklaştı, Bir yanım gurbete savruldu, bir yanım sılada kaldı, Bilirim bu gidişin vuslatı yoktur gurbet bize mezar sıla artık hayaldir.... Bilmem; Sırada hangi hicran Türküsü bestelenmeyi bekler, Sırada ne var bilmem, ama bildiğim bir şey var, Paramparça olurken dört bir yanım Bildiğim tek şey sen yoktun yanımda. Hissettiriyor Azrail ensemde ara sıra nefesini, Ne vakit, dinletir ruhuma vuslat bestesini. Sen yoksun hasret var birde hüzün, Sen yoksun yaralandı gecem hem gündüzüm. Her yokluğunda yaktım bir sigara, Duman duman yokluğunda hasretini tüttürdüm, Kahra dem durdum Cehennemi gurbette Sen yoktun boğulduğum, horlandığım dehlizlerde. Boş ver takma kafana buda geçer dediler, İyiden yana bütün erler birer birer gittiler. Diğerleri ise gemilerinin telaşına düştü; Yürüdü enginlerde, muhannet gemileri. Söyle söyle böylemiydi ahitler,bize böylemi öğrettiler, Hani insan yarı yolda bırakılmazdı, hani vefa vardı; Peki ya sen ne yaptın, koskoca gemilerin vardı, Söylesene başın göğe mi erdi….. Öyle işte, o kadar yolu tek başına aldın, Limandaki yolcuları ne çabuk da unuttun Bakakaldım peşinden uzaklaştı gemiler Sen yoktun yalnız kaldım bu limanda, Sen yoktun garip kaldım gurbeti darda. Ey Cennet Semalarından çekilen Zümrüt Kanatlım Neden terk edip de kalplerimizi sırra kadem bastın Değimliydi vefa insanı ayakta tutan, birbirine bağlayan Değimliydi dara düşenlere kırılmaz bir kalkan Sen bizleri bırakıp gideli kim bilir kaç zaman oldu Güzellik adına yükselen surlarımız birer birer vuruldu, İndi kadim tahtından insanlık, değerler tarumar, Bozuldu asırlık gözelerden akan tertemiz sular. Bilmem nedir feleğin bizlere reva gördüğü oyunu Hissettirdin hissedirdin EY VEFA her daim yokluğunu Ey Vicdan muhafızı bıraktığın iklimlerde nöbetlerdeyim, Bir gün dönersin ümidiyle ben halâ yolunu gözlemekteyim. Hayrettin KIZILOĞLU Not: Şiirlerim Noter Tasdiklidir başka yerde kopyalanması ve yayınlanması ancak ismim ve soyismim altına yazılırsa izinlidir. |