EYLÜL
Eylül. ..
gizli bir bahçe gibi.... icinde yalnizca kirmizi gelinciklerin olduğu. .. oysa Hazan mevsimiydi bu... .. Ama gozlerimde hala umut cicekleri aciyordu... zamana inat.... kafa tutarcasina... direndim. Eylülde döktüm Ben en son yapraklarımı, toprağa yüzüstü düştü umutlarım Kurudu dallarım ,en hafif rüzgar bile acıttı canımı Direndim…. Sonra soğuk mevsimde üşüdüm ,çıplaktım,savunmasız, Her gün gökyüzüne baktım ,bulutlar gitsin,güneşin izlerini görüyüm istedim Baktığımla kaldım.. yazgı böyleydi,zamanın gelmeden güneş gelemezdi Eylül dü bu... neler olacağı çoktan yazılmisti... evrende bir yerlerde birileri coktan biliyordu... Küçük gelinciklere neler olacagini.. İki kelime vardı dilimin ucunda,iki çocuk ismi, EYLÜL VE HÜZÜN Bu isimleri tekrarladım durdum soğuk savunmasız gecelerde Olmayacak umudun olmayacak aşkın olmayacak meyvesi iki çocuk ismi Umut bitti Günler tükendi Adımlar küçüldü ve yol bitti…………… Durmadı zaman,günler yenilerini getirdi canımı daha da acıtsın istedi Oysa bu bir döngüydü,her tükeniş bir umut olmalıydı Tekrar kaldırdım başımı son bir umut tanesiyle… güneşi kıskandıran bakışlarından gördüm seni içimde uçuşan kelebeklerden anladım geldiğini. Her adımda titrettin yüreğimi, Üzerime çöken ağır hüzünler dökülmeye başladı doğruldum yavaşça,dizlerimde derman gibi hissettim gelişini her kıştan sonra bahar gelir ya,can bulsun diye doğa sen de öyle geldin önüne mutluluğu katıp geldin bana en güzel umut çiçeklerinin tohumlarını saçtın dünyama öyle öğrettiler bana mutlu olmayı istemek suç bilirdim senden önce, zaman akmamalı,dünya dönmemeli mevsimler durmalı insan mutlu olunca. mevsim hep bahar olsun istedim hep sen olsun. Zihnimdeki iki çocuğun ellerini daha sıkı tuttum Eylül. .. ayrılık gibi aci... hüzün sari gibi masum ve günahsiz... Oysa bir şeyler değişiyordu zaman değişiyordu HÜZÜN masumdu sen varken zararsızdı, VE Biliyordum artık EYLÜL de olsa gitmeyecektin |