BAYIM
Bayım,
Nasıl da mağrursunuz... Siyah, maroken koltuğunuzda, Kolalı beyaz gömleğinizle, Gözbebeklerinizde güven Görünmez maskenizin altında riya var. -En tehlikelisi de bu ya- Elleriniz bakımlı, Parfümünüz en pahalı markadan… Biliyor musunuz? Üstünüze sinmiş kan kokusu; Silinmiyor. Sabahın ilk ışıklarında, Sarin doğuyor güneş renginde Ve kâbus çöküyor insanlığın yüreğine. Yüzlerce ak güvercin vuruluyor kanatlarından. Azap kuşları göçüyor sonsuzluğa tek tek. Ah yüreği güvercin kanatlı çocuklar ah! Nasipsiz yavrular, Belki şeker vardı düşlerinde. Affedin yavrular ne olur; Kan gölüne düştü düşleriniz. Affedin kan vampirlerini… Beddualarınız tersine çevirir Kahpe hükümdarları. Tiksintiyle bakmayın Z/amansız ölümlerin pençesinden. Evet bayım, Düşlerinizde vuruldunuz mu siz hiç? Saçlarını okşamaya kıyamadığınız can parçalarınız, Ak güvercinler gibi Yan yana toprağa serildi mi? Bak bayım, Ölü güvercin bakışlarını Saydamlaşan gözbebeklerinde gör iyice! Hepsinin üzerinde buz kütleleri… Kokuşmuşken insanlık, Kokmasın küçük bedenleri! Ağustos sıcağında Vicdanınızın titremesiyle Üşüdünüz mü hiç? Ölü çocukların solgun bedeninde Temaşadayken insanlık vahşete; Utancımdan titriyorum! Üşüyorum bayım, Üşüyorum!...Mimi Canoğlu Sayın Turgay Coşkun (suskunbiradam )hocama Şiirime ses olduğu ruh kattığı için teşekkürlerimle |