Dudaklarında Bir Cümle Etmedi Yalnızlığım
Savaş ülkesinde gökyüzünü kaybetmiş
Bir çocuğun cenazesi gibi yüreğim; Biraz yetim, biraz öksüz. Ve bir o kadar darmadağın. Tozlanmış rafların arasında Okunmayı bekleyen bir kitabın Uykusuz kalmış cümleleri gibiyim; Yalnızlığa kör kütük sarhoş. Kirpiklerimden söküp Yüreğimin sağanaklarına diktiğim Gözyaşlarım ele verdi utangaç çocukluğumu. Gecenin ayaklarına takıldı İmla hatası bol şiirlerim. Vedası bile olmayan bu ayrılığın kuraklığını Gözyaşlarımla kurulasam Yüreğim yalnızlıkta maya tutar mı ? Tel tel hüzünler sağsam Unutulmuşluğun sol yanından Aynalardan düşen yüzümün kırgınlıklarına Birkaç paket yara bandı şifa olur mu ? Dudaklarında bir cümle etmedi yalnızlığım. Tedavülden kaldırılmış öyküsüzlüğüm, Miadı çoktan geçmiş düşsüzlüğüm kanarken Gözlerimdeki her bir şiir, Çığlık çığlığa boğulur kendi ıslaklığında. Bir düş’tüm gözlerinden düşen. Yaralanmadı yüreğim; Çünkü ben yâr’dım, Ben sana yaralandım, Ben senden sevda adına Yara alandım. Şimdi bana gözlerinden bir cümleyi emanet ver. Dudaklarının kıyısına kıvrılayım öylece. Bin yıllık kuraklık taşıyan gövdeme Denizlerin ılık sularını barındıran Gül’üşlerini helal et bana. 25 Ağustos 2013 23.26 İsmail Sarıgene |