mavi sancıilk beşik, son eşiğim. anamın kundağıma sardığı göbek bağın, doğuramadan boğduğun eşinim. neden bu nefret tokum ben içime kurduğun köprüleri yıkarak beynimde yaktığın tandır seni de doyurur serçeleri üşütür öfken estirdiğin tipiden sanma ısıtırken tükettiğin nefesinle buz kestim geri dön, bak göz bebeklerime iyice bak!.. al kana bulanıp bakır dağları aştım şimdi ovandayım durmuyor. durduramıyorum akıyor zifiri karanlık sarı sıcak yuvandayım biz iki yalnız yolcu bu yola yolandık korkma.. tutun kirli değil ellerim doğarken sana sarılan çaputları yıkarım aklanır kefenin sen gittin güneşimi çaldılar düştü belimden ebemkuşağım bir daha bağlayamam bütün renklerle kavgadayım isyansa isyan!.. gerine gerine bağırıyorum yetmez mı çektiğim sancı deleceksen döşümü işte çelik parmaklarım tutamıyorum bu nasıl yoldaşlık ey mavi beni eritirlerken seni dondurdular |
Fazla yüz bulan, her dediğini yaptıran aşk bezginlik verir;
.......................................................... Ovidius.
...........................................Saygı ve selamlar.