AYRILIĞIN İLK GECESİ
Ben damat olamadım sense gelin,
Usulca ayrıldı elimden elin. Gözümün önüne gelen hayalin, Halime gülerek bakar bu gece... Vurgun gönlüm içten içe haykırdı. Aşk kuzumu kaptı ayrılık kurdu. Teypte duyduğum ses kalbimi kırdı, Şarkılar bir hayli sakar bu gece... Sahip olduğumu sandım soluna. Kahretsin, çıkmaz olaydım yoluna. Belki de o vefasız yar, koluna Bir başka sevgili takar bu gece... Söyle, gönlün neden bu kadar fakir? Vefa, ihanet; biri nur, biri kir. Gözyaşlarım damla damla birikir, Kor olur yüzüme akar bu gece... Derdimi kimlere nasıl açarım? Nereye gider, nereye kaçarım? Eli kolu bağlanmış bir naçarım, Yalnızlık içimi yakar bu gece... |
Şiiriniz, ölçülü ve kafiyeli olmasına rağmen ritmi bozulmamış çok akıcı bir üslupla ele alınmış nadide halk şiirlerinden bir nümunedir.
Aşk, sevda,hasret ve hüzün soluklayan dizeleriniz, berrak, duru ve tatlı bir su kaynağı gibi haz verdi bizlere..
Gönül tezgahınızda ördüğünüz, rengarenk duyguları çok tatlı bir ibrişimle dokuyarak önümüze sermişsiniz.
Yalnızlığın, hasret kalmışlığın ve terk edilmişliğin serencamını, hüzünlü aşk yollarında terennüm edişiniz gerçekten kayda değer bir güzelliktir.
Derdimi kimlere nasıl açarım?
Nereye gider, nereye kaçarım?
Eli kolu bağlanmış bir naçarım,
Yalnızlık içimi yakar bu gece...
Şiirinizin asıl soluk borusu bu son dörtlük olmuş,
Bu gece, bu gece diyerek, insanın aklında ve zihninde o anın hatıralarını canlandırıyorsunuz.
vurgun gönlün içten içe haykırması, gözyaşların damla damla birikmesi,
yalnızlıktan için alev alev yanarken derdimi kimlere açarım diye düşünürken.
sahip olduğunu sandığın vefasız bir yar gelir aklına...
ondanda bir haber alamazsın ve sonra vurgun gönlün içten içe haykırırsın; kurda kuzumu kaptırdım diye..
farklı bir tarz ve farklı bir güzellikteki ifadelerinizde ki billur gibi işleyişler ne güzel sevgili dost.
Sizden mana ve muhtevası çok daha geniş daha ince işlenmiş kaneviçeler örmeniz temennisiyle...
selam ve sevgiler.