HENÜZ VAKİT GEÇMEDEN
Henüz vakit geçmeden,çalsan diyorum artık kapımı!
Yüreğim küskün,ben suskun. Sen gittin gideli böyleyim işte. Artık buralar yabancı bana,gel aşığım sana... Henüz vakit geçmeden,tutsan diyorum ellerimi! Gittiğinden çok daha çabuk gelsen. Günler saatler olsa,vakit öyle çabuk dolsa. Yokluğunda kimseye veremedim ellerimi,hasretinden oldum deli... Henüz vakit geçmeden,baksan diyorum gözlerime! Gözlerinden gözlerime düşen ışıltıyı izlesem. Kaybolmak istiyorum bakışlarında. Gözlerinle sar beni,öyle delice sevdi ki bu yürek seni... Henüz vakit geçmeden,duyur bana sesini! Huzurdur,sevdadır sesin,biliyormusun? Kulağıma usulca fısıldayıver beni sevdiğini. İster haykır dağlara,çok iyi biliyorum özlüyorsun sende beni... Henüz vakit geçmeden,yanımda olsan artık! Dizine başımı yaslayıp öylece kalmak. Kollarımı boynuna dolayıp,sımsıkı sarmak. Çok şeymi istiyorum?Emelim sadece ve yalnızca seni yaşamak... Henüz vakit geçmeden,gelsen,okşasan saçlarımı! Gökyüzünden kayan bir yıldız olsa ellerin,saçlarımda. Sonsuz bir huzurla uyusam yanıbaşında. Ne kadar güzel bir duygu o,uyanınca seni görmek karşımda... Henüz vakit geçmeden,sen benim olsan,ben senin! Nasıl da özledi tenini,tahmin edemezsin tenim. Yaşam seninle anlam buluyor,yalnız sana aitim. Can bedende oldukça seninleyim;söz verdim,yeminler ettim... Henüz vakit geçmeden gel kurtar yüreğimi;söndür saldığın ateşi! Sensizliğin tarifi tutuk dilimde, Söyleyemediğim sözlerle aynı zindanda bırakıp,daraltma beni. Biran önce gel! Gel ey sevgili... |