İnsan Koşmalı
insan koşabiliyor iken koşmalı
devamlı koşmalı dinlenerek koşmalı aralıklı koşmalı tempolu koşmalı oyun oynarken koşmalı ama mutlaka koşmalı... bir şeylerden kaçarcasına değil ama, ya da birilerini yakalarcasına hiç değil, kalbinin sesine kulak vererek koşmalı insan adalelerini inletmeden ve ruhunu sıkmadan, okşarcasına koşmalı... tüm oyunların o sihirli eylemidir koşmak eylemi, koşusuz bir oyun mümkün değildir neredeyse, koşunun içine dengeyi ve bir de nesneyi ilave edersen yaşamın kendisi çıkar ortaya... rüzgara karşı değil ama rüzgar yönünde koşmanın tadına doyum olmaz, tepe yukarı zorlansa da insan tepe aşağı bir ömür boyu koşasın gelir, hele bir de yağmur çiseliyorsa, hele bir de aşıksan seni durdurabilene aşk olsun... yaşamı sevmenin ve yaşama tutunmanın en güzel eylemidir koşmak eylemi bir nebze olsun kurtulmak istiyorsan iç sızılarından ve vakit henüz geç değilse daha ve henüz eklemlerin ve kasların çaresiz değilse koşmayı yeniden keşfetmelisin.. endüstriyel koşulara inat tüm doğallığı ile koşmalı insan, koşuları seni terk eder gibi olsa da sen asla terk etmemelisin koşuları çünkü; koşarken arındığını hisseder insan dertlerinden ihtiraslarından ve tüm fakirliklerinden... biliyor musunuz? koşarken bize sunulan en büyük mucizenin sağlıklı olduğumuzun bilinçli keyfidir yaşadığımız... koşmak ve koşabileceğini biliyor olmak ne büyük bir ayrıcalık tanrım... ve koşabiliyor durumda iken koşmayıp, koşamayacak duruma geldiğinde koşamıyor oluşana hayıflanmak ne büyük ahmaklık tanrım... |