Yar Ağacı
Aşk
Bazen bin bir renge boyanır Candandır kandandır Tene işler nakış nakış Cenneti işaret ettirir bir bakış Buluşmalar da zamanın mayasıdır Eski bir nar ağacı En eski bir türküdür Dilden dile dolanan öyküdür Aşkın kıskacında Divana eder de nefes aldırmaz O yardan başkasına gözleri doldurmaz Sesini soluğunu keser Eski bir yar ağacı Kavurucu yaz akşamında Aşka tutulacaktır genç yaşında Bir güzelin gözlerinin peşinde Dolanıp dururken Ansızın yanacaktır ah ateşinde Bağrına basacaktır Eski bir âh-ü zâr ağacı Kolay kolay beraat ettirmez aşk mahkemesi Delildir yarin sesi sıcacık nefesi Ölmeden ölmüştür bundan dolayı nicesi Yar infazında anlarsın ki Bir elveda da saklıdır Eski bir darağacı Aşka çöl deyip geçme üşütür Buz dağında olsanda yakar kavurur Bazen kul eder Bazen gül bazen bülbül Ama gönülden bağlananları Kül eder Eski bir har ağacı Yusuf Usuğ |
Kül eder
Eski bir har ağacı
Gönülden bağlananları kül eder
Bağlanmayanlar zaten bırakıp gider...
Yüreğinize sağlık...