LAL-İ BEDEHŞANKaç gönül takılı kalbinde , kaç tenin coğrafyasını çözdün Dilleri hurma kadınlar kandırırken seni , aşkın nektarlarını dudaklarından emdin, vay anasını sen onlara kandın, bende sana nasıl unuturum bu kazığını söyle bana söyle ütüsü bozuk yüreklerin,buruşuk tenlerinde gezinirken sen, ak benizli buğday tenim,kuruyup,soluyor , bakire hislerimin siyah zülüfleri beyaza dönüşüyor ihanetinle okşama onları ,tarama istemiyorum sahte aşkınla nasıl isterim ellerinin dokunmasını söyle bana söyle viraneye döndürdün kadınlığımın o güzel hallerini, geçmiş mazimizle seviş,o günlerle avun ,bana ne bir zamanlar aşık olmaya geldiğin gönül köşkümde, nasıl da misafir ederim seni söyle bana söyle lal-i bedehşanımda duygularımı taşa çevirdin, içimden çıkacak değerli bir aşk yok ,her yer sadece toz insaf eylemedin cemaline düşkün bu kadına, kavlimiz yarıda kaldı,aşkın ufkunu bulutlar sardı nasıl da gülerim sinem kanarken söyle bana söyle yetirdiğim, büyüttügüm aşkı yad eller alırken kudretten sürme gözlerimi bulutlar kapladı sen göçerken dizildiler naylon bir aşka tesbih gibi gözyaşlarım türlü türlü tezgahlarda dokunan sen,çullaşmış yüreğinle nasıl böyle bir günah işledin söyle bana söyle…….ŞAİRE ARZU GÜNAL /10.8.2013 |