“Bu kentin ne çatılarını ışıldatan ayları sayabilirsin Nede duvarlarını gerisinde gizlenen bin muhteşem güneşi”
İnsanların umutları kendi yürekleri kadardır Meryem bekledin kocaman bir yürekle, dalların kırılmadan önce !
bindokuzyüzdoksanlı yılı bahardan bir sabah savaşın ortasında bir Meryem yıllar acımızasız bir yitiğe bir kimsesize mevsimler gelip geçmiş özlemle tutuşan baba sesine içi burkarak bakan adı harami yasal olmayan bebe temiz adı kirlenmesin diye kızını yok sayan baba? kendi dölünden meydana gelmiş oysa gizlice seviyor bu haramiyi bıraktığı uzaklıkta…
yıllla sonra, içi kocasına ortak olan kadına duyulan sevgi ile yeşeriyor ve Azize üvey kızı ah masum Azize!! onun yaşadığı tüm pişmanlıkları siliyor şimdi bunca kayıptan sonra özür ne işe yarardı baba? afetmek parayla karşılık bulurmuydu acaba? getirebilirmisin o çocuğu hırpalanmış bedeni koca yüreği ile
ah ölüm…. en sevileni ayırıyor ya birbirinden küçük umutlarıda yok ediyor merhamet kırıntıları bitmiş dedimya Meryem! insanların umutları yürekleri kadardır o umudu çalanlar utanmadımı?
sabah serinliği bir anlıkta olsa siler içteki hüznü ama gelip geçicidir o! gelip de geçmedi be Meryem! içinde dağ gibi taşıdığın o burukluğu elbette her bahar yeşerecek fidanlar çiçek açacak tüm tomurcuklar meyvesini verecek tüm ağaçlar ama gidenler geri dönmeyecek Meryem!!
kefareti nasıl ödeyeceğim diye düşünürken baba affedilip affedilmediğini bilmeden ölecek hep kuzeyi gösteren pusula ibresi gibi bir erkeğin suçlayan parmağıda hep bir kadını işaret edecekti. gerçek soğuk su gibi çarptığında artık çok geç olduğunu biliyor harami
yüzünde bir teslimiyet bir boyun eğiş… elinden bir şeyler gelebilseydi keşke o gücü bulabilirmiydi? rüzgar gözlerini sulandırıyor ayakları kuma batıp çıkıyor ve yanlış inancın kurbanı meryem!!
azabın gerçeği; “ne o kentin çatılarındaki ışıltılar sayabilirsin bundan sonra Nede duvarlarını gerisinde gizlenen bin muhteşem güneşi”
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
HARAMİ şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
HARAMİ şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
İNSAN; KADIN VE RECM Üstelik kutsal değerler adına . Bir insanlık ayıbı. Ne güzel dillendirmişsin dost. Kanayan bir yara bu . Söz o kadar çokki Ama düşününce insanın içi yanıyor Binlerce , milyonlarca Meryem' i var ya bu dünyanın . Çok yazık
“Bu kentin ne çatılarını ışıldatan ayları sayabilirsin Nede duvarlarını gerisinde gizlenen bin muhteşem güneşi”
İnsanların umutları kendi yürekleri kadardır Meryem bekledin kocaman bir yürekle, dalların kırılmadan önce !
bindokuzyüzdoksanlı yılı bahardan bir sabah savaşın ortasında bir Meryem yıllar acımızasız bir yitiğe bir kimsesize mevsimler gelip geçmiş özlemle tutuşan baba sesine içi burkarak bakan adı harami yasal olmayan bebe temiz adı kirlenmesin diye kızını yok sayan baba? kendi dölünden meydana gelmiş oysa gizlice seviyor bu haramiyi bıraktığı uzaklıkta…
yıllla sonra, içi kocasına ortak olan kadına duyulan sevgi ile yeşeriyor ve Azize üvey kızı ah masum Azize!! onun yaşadığı tüm pişmanlıkları siliyor şimdi bunca kayıptan sonra özür ne işe yarardı baba? afetmek parayla karşılık bulurmuydu acaba? getirebilirmisin o çocuğu hırpalanmış bedeni koca yüreği ile
ah ölüm…. en sevileni ayırıyor ya birbirinden küçük umutlarıda yok ediyor merhamet kırıntıları bitmiş dedimya Meryem! insanların umutları yürekleri kadardır o umudu çalanlar utanmadımı?
sabah serinliği bir anlıkta olsa siler içteki hüznü ama gelip geçicidir o! gelip de geçmedi be Meryem! içinde dağ gibi taşıdığın o burukluğu elbette her bahar yeşerecek fidanlar çiçek açacak tüm tomurcuklar meyvesini verecek tüm ağaçlar ama gidenler geri dönmeyecek Meryem!!
kefareti nasıl ödeyeceğim diye düşünürken baba affedilip affedilmediğini bilmeden ölecek hep kuzeyi gösteren pusula ibresi gibi bir erkeğin suçlayan parmağıda hep bir kadını işaret edecekti. gerçek soğuk su gibi çarptığında artık çok geç olduğunu biliyor harami
yüzünde bir teslimiyet bir boyun eğiş… elinden bir şeyler gelebilseydi keşke o gücü bulabilirmiydi? rüzgar gözlerini sulandırıyor ayakları kuma batıp çıkıyor ve yanlış inancın kurbanı meryem!!
azabın gerçeği; “ne o kentin çatılarındaki ışıltılar sayabilirsin bundan sonra Nede duvarlarını gerisinde gizlenen bin muhteşem güneşi”
Emeğinizi kutlarım, değerli şaire şiir yolunda başarılar diliyorum.Yunus diyarından selamlar.
kefareti nasıl ödeyeceğim diye düşünürken baba affedilip affedilmediğini bilmeden ölecek hep kuzeyi gösteren pusula ibresi gibi bir erkeğin suçlayan parmağıda hep bir kadını işaret edecekti. gerçek soğuk su gibi çarptığında artık çok geç olduğunu biliyor harami
yüzünde bir teslimiyet bir boyun eğiş… elinden bir şeyler gelebilseydi keşke o gücü bulabilirmiydi? rüzgar gözlerini sulandırıyor ayakları kuma batıp çıkıyor ve yanlış inancın kurbanı meryem!!
azabın gerçeği; “ne o kentin çatılarındaki ışıltılar sayabilirsin bundan sonra Nede duvarlarını gerisinde gizlenen bin muhteşem güneşi”
Anlamlı mükemmel şiir okudum yüreği kalemi selamlıyorum Yürek sesin hiç susmasın üstadım ________________________________________________________________Saygılar
bir şiir ancak bu kadar güzel olur. fotoya: bin muhteşem güneş çok güzel bir roman, aynı yazarın Uçurtma Avcısı romanını da tavsiye ederim...şiir için tebriklerimi yolluyorum.
Rengimize öpüştürüyoruz boş bir tablo gibi,
ardına öldürüyoruz hiç yoktan......
Harika şiirinizi ve yazan yüreğinizi kutluyorum üstadem.
Saygılarımla....