14
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
1615
Okunma
(Bin muhteşem güneş (Meryem)
“Bu kentin ne çatılarını ışıldatan ayları sayabilirsin
Nede duvarlarını gerisinde gizlenen bin muhteşem güneşi”
İnsanların umutları kendi yürekleri kadardır Meryem
bekledin kocaman bir yürekle, dalların kırılmadan önce !
bindokuzyüzdoksanlı yılı bahardan bir sabah
savaşın ortasında bir Meryem
yıllar acımızasız bir yitiğe bir kimsesize
mevsimler gelip geçmiş özlemle tutuşan
baba sesine içi burkarak bakan
adı harami yasal olmayan bebe
temiz adı kirlenmesin diye kızını yok sayan baba?
kendi dölünden meydana gelmiş oysa
gizlice seviyor bu haramiyi
bıraktığı uzaklıkta…
yıllla sonra,
içi kocasına ortak olan kadına duyulan sevgi ile yeşeriyor
ve Azize üvey kızı ah masum Azize!!
onun yaşadığı tüm pişmanlıkları siliyor
şimdi bunca kayıptan sonra
özür ne işe yarardı baba?
afetmek parayla karşılık bulurmuydu acaba?
getirebilirmisin o çocuğu
hırpalanmış bedeni koca yüreği ile
ah ölüm….
en sevileni ayırıyor ya birbirinden
küçük umutlarıda yok ediyor merhamet kırıntıları bitmiş
dedimya Meryem!
insanların umutları yürekleri kadardır
o umudu çalanlar utanmadımı?
sabah serinliği bir anlıkta olsa siler içteki hüznü
ama gelip geçicidir o!
gelip de geçmedi be Meryem!
içinde dağ gibi taşıdığın o burukluğu
elbette her bahar yeşerecek fidanlar
çiçek açacak tüm tomurcuklar
meyvesini verecek tüm ağaçlar
ama gidenler geri dönmeyecek Meryem!!
kefareti nasıl ödeyeceğim diye düşünürken baba
affedilip affedilmediğini bilmeden ölecek
hep kuzeyi gösteren pusula ibresi gibi
bir erkeğin suçlayan parmağıda
hep bir kadını işaret edecekti.
gerçek soğuk su gibi çarptığında
artık çok geç olduğunu biliyor harami
yüzünde bir teslimiyet bir boyun eğiş…
elinden bir şeyler gelebilseydi keşke
o gücü bulabilirmiydi?
rüzgar gözlerini sulandırıyor ayakları kuma batıp çıkıyor
ve yanlış inancın kurbanı meryem!!
azabın gerçeği;
“ne o kentin çatılarındaki ışıltılar sayabilirsin bundan sonra
Nede duvarlarını gerisinde gizlenen bin muhteşem güneşi”
5.0
100% (10)