İBRAHİM
Halayın başına İbrahim geçmiş
Mendil sallar, zılgıt çeker yiğidim Alev alev yanan bağrını açmış Topuk kırar, dizden çöker yiğidim Pehlivan mübarek, eni boyu bir Babayiğit koçum, vız gelir cebir Mülayim huyunda bulunmaz kibir Çocuksu edayla seker yiğidim Karadır kaşları, gözleri çakır Dişleri sedeften, teni boz bakır O gül cemaline hayran bırakır Nice bey kızını yakar yiğidim Gönlü, sarı saçlı Yörük kızında İpek şalda değil, pazen bezinde Sevdası dağların sisli gizinde Yaşını tenhada döker yiğidim Sevdiği kenarda boyun bükerek Seyreder sessizce için çekerek Oynarken arada işmar ederek Nazar atar, bıyık büker yiğidim Derdi servet değil yürek yarası Birikmedi gitti, başlık parası Ne bir ederi var, ne de mirası Kaderine eyvah çakar yiğidim Yeter be zurnacı bu halay bitsin Elin düğününü İbrahim netsin Nazara gelmeden bırakıp gitsin Gün gelir ayyuka çıkar yiğidim Mücella Pakdemir |