Siyah Zambak
Elimde çocukluktan kalma eski bir kurşun kalem
Dişlerimi geçirmişim silgisine yakın tarafına İki küçük rengi sıyrık yarığı var. Elim tutmuş da kalemi Yüreğim koca yürekli bir kadında kalıvermiş... Günaydın kadın.... Yorgunsun ; Sakın değilim deme, bilirim ben seni İşte elinden düşmeyen şiir defterin, Yandaki fiskos masasında bitki çayın, Dudaklarında iki yudum kalmış Bırakmışsın kalanını Kokusu saçına sinmiş... Bilirim ben seni Gözlerin hafif şehla, Birazda şişmiş Merak etme hala çok güzelsin... Gelsene kadın... En sevdiğin yemeği yaptım Bak senin sevdiğin gümüş takımı da çıkardım Eski bir plakta hazır fonda Notalar havada; Baksana kadın kanatları var notaların; Omzuna bir mi kondu, Elinde bir si , Dur dur kadın! Saçında ki bir sol anahtarı mı? Yesene biraz ; Senin için yaptım İstediğin gibi domatesler kabuksuz, Etler çok pişmiş... Özledim kadın... Senle kusana kadar tatlı yemeği, Gizlice eski dolaptan buz kaşıklamayı, Yatmadan önce gölge oyunu oynamayı, Şiirlerini sesinden duymayı, Okurken ki heyecanını izlemeyi, Sonra bir kahkaha atıp Zekice gülümsemeni, İşin özeti; Özledim seni kadın Seni izlemeyi, Hızlıca hareket etmelerini... Hatırlasana kadın... Her doğum günümde kitaplar alırdın bana, Bir de gitar şeklinde küçük bir kolye almıştın Hele geçen doğumda sahile gidip saatlerce konuşmuştuk Denize taş atmıştık, Aşkı baştan yazmıştık , Ben anlatmıştım çocuksu hikayelerimi Sende dinlemiştin Leyla Mecnunu ilk kez duymuş gibi... Sen kadın.... Hayatımda tanığım en duygulu, En akıllı, En hayat dolu, Bir o kadarda hüzünlü... Sen kadın... Beyaz bir kurdele ile toplanmış Koca bir siyah zambak misali.... |