Ankara & TrabzonAşk’ı nakşederken ırmakların derinine gözlerimde yağmur oyalıyorum bol habbe ince yağmur taneli tek kürek çekiyorum fırtınaları sineme bir sahur vakti kayboluyorum şehrin sularında gidişin sitemden çok ötelerde bi yerde bilsen nasıl da dokunuyor kanıma Uyku bölününce düş ayrımında dudaklar suskundur andırır gözlerin mahzenin loş karanlığını akacaktır kan şarap kırmızısı mayhoşluğundaki kızıl saatlerde tetikliyor içimdeki meçhul sancılar önümde uzayan yol kıvrımlarını görsen nasıl da sokuluyor bıçak kasıklarıma Sıyırınca gökyüzü perdesini kulaklarımda yükselir bir feryatın iniltisi gömülür nedamet hislerim, yerin yedi kat dibine ovalardan geçerek akıttıkça damla damla okyanusa denizleri görüyorum dağların akıl almaz heybetini teslimim bir avuç y/ele döndükçe başım üzeri baykuşlar dur/aksamadan aşıyor boyunu dev dalgalar kapatarak gözlerimi inatla hayal etmeye çalışıyorum yüzünün suretini duysan nasıl da okunuyor ardından besmelesiz ezanlar... Ankara/Trabzon [Sevgi Batbay Özçelik] |