ZALİM MUAVİYEŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Prof. Dr. Haydar Baş
1 Ağustos 2013/Yeni Mesaj Gazetesi İmam Muhammed Mehdi Bugünkü yazımızda yeni kaleme aldığımız, “İmam Hasan el Askeri ve İmam Muhammed Mehdi” eserimizden Hz. Mehdi (as) hakkında bilgi verelim istedik. Hamse-i Âli Aba hadisinde belirtilen beş kişi Ehl-i Beyt’tir. Başta Resul-i Ekrem Efendimiz, Hz. Fatıma Annemiz, İmam Ali Efendimiz, İmam Hasan ve İmam Hüseyin efendilerimiz… Hz. Peygamber (sav), “Ehl-i Beyt’im Nuh’un gemisi gibidir, ona binen kurtulur” buyuruyor. Pak Ehl-i Beyt neslinden ise, kıyamete kadar ümmete önder olacak imamlar gelmiştir. Resûlullah (sav), Ehl-i Beyt soyundan gelecek imamların isimlerini tek tek buyurmuştur: Hz. Peygamberin Miraç Günü yaşadıkları ile ilgili uzun bir hadiste şöyle rivayet edilir: “Ey Muhammed! Onları görmek ister misin? Dedim ki, evet ey Rabbim.” Bana buyurdu ki: ‘Arşın sağ tarafına bak.’ Bakınca Ali, Fatıma, Hasan, Hüseyin, Ali b. Hüseyin, Muhammed b. Ali, Cafer b. Muhammed, Musa b. Cafer, Ali b. Musa Muhammed b. Ali, Ali b. Muhammed, Hasan b. Ali ve Muhammed Mehdi b. Hasan’ı gördüm. O, onların içinde inci gibi parlayan yıldız gibiydi. Buyurdu ki, Ey Muhammed! Onlar benim kullarıma olan hüccetlerimdir. Onlar senin vasilerindir. Onlardan Mehdi, düşmanlarımdan intikam alacak ve dostlarımı sevindirecektir.” Abdullah b. Abbas’tan, Resulullâh (sav) şöyle buyurdu: “Ben peygamberlerin efendisiyim. Ali b. Talib de vasilerin efendisidir. Benden sonra on iki vasim vardır. İlki Ali b. Ebu Talib, sonuncusu ise Mehdi’dir.” Ve Mehdi (as), hadisteki beyanla, Hz. Fatıma’nın neslindendir. Hz. Hüseyin (as) soyundandır. Hz. Mehdi’nin (as) bir gaybet dönemi vardır. Allah Resulü (sav), “Benim evlatlarımdan olan kaim Mehdi bir ahd üzere gizlenecektir. O dönemde insanların çoğu ‘Allah’ın Âl-i Muhammed’e ihtiyacı yoktur’ diyecektir. Bir kısmı da onun doğumunda şüphe edecektir. Öyleyse kim gaybet zamanını görürse dinini korusun” demiştir. Gaybetin biri kısa diğeri uzun iki dönemi olduğu hadislerde beyan edilmiştir. Hz. Mehdi’nin döneminin özellikleri hadislerde yeryüzüne adaletin ve eşitliğin geldiği, bereket vesilesi bir dönem olarak verilir. “Ebu Said el Hudri, Resulullâh’tan (sav) şöyle nakleder: “Yeryüzü zulüm ve haksızlıkla dolmadıkça kıyamet kopmaz.” Sonra buyurdu ki: “Benim ıtretimden (Ehl-i Beyt’imden) bir adam zuhur edecek, yeryüzü zulüm ve haksızlıkla dolduğu gibi onu adalet ve eşitlikle dolduracaktır.” Resulullâh (sav) şöyle buyurdu: “Ümmetimin sonunda mehdi zuhur edecek. Allah O’na yağmurunu gönderecek ve yeryüzü mahsullerini çıkaracak. Malı sahih olarak verecek, hayvanlar çoğalacak, ümmet yücelecek ve o yedi veya sekiz yıl yaşayacaktır.” Hz. Mehdi’nin geleceği dönemle ilgili bir hadis de şöyledir: “Taberani, Avf b. Malik’ten Resulullâh’ın (sav) şöyle buyurduğunu aktarır: “Çok karanlık ve dehşetli bir fitne gelecek ve onu diğer fitneler izleyecek. Sonunda benim Ehl-i Beyt’imden Mehdi denilen biri çıkacak. Eğer onu görürsen O’na tabi ol, böylece hidayete erenlerden olursun.” Allah, Ehl-i Beyt’in şefaatlerinden ayırmasın.
Gerçekleri saklamak, şeytan Yezit işidir
İmam Ali’yi seven, Müslüman er kişidir Allah emrine uymak, dindar olmak demektir Lanet Yezit can yakar, azgın it dişidir. Allah’ını seven kul, İmam ali dostudur Muaviye sapıktır, kurnaz şeytan postudur Kur’an okursan mertçe, her Yezit bir lanettir Lanet olsun soyuna, tam bir domuz tostudur. İslamiyet Ali’dir, Ali’ siz kul sapkındı Galiz küfür edenler, hem arsız hem çapkındı Maymun-cins köpek seven, Yezid oğlu Yezid’di Zalimdi Muaviye, sapkın oğlu sapkındı. Mescitte küfür eden, Ali düşmanı vardı (SAV) Peygamber’e sövdüler, İslam’ı ateş sardı Allah evi dediler, Ehl-i Beyt’e sövdüler Erk oldu şeytan işi; çünkü, kafalar dardı. |
Kaynak:Kur'an-ı Kerim/Bakara Sûresi/Sayfa:7/Cüz:1/39. Ayet: İnkâr edenler ve âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte bunlar cehennemliktir. Onlar orada ebedî kalacaklardır. ﴾39﴿وَالَّذ۪ينَ كَفَرُوا وَكَذَّبُوا بِاٰيَاتِنَٓا اُو۬لٰٓئِكَ اَصْحَابُ النَّارِۚ هُمْ ف۪يهَا خَالِدُونَ۟ ﴿٣٩﴾
Kaynak: Kur'an-ı Kerim/En'âm Sûresi/Sayfa:149/Cüz:8/Ayet:156-157: Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa (yahudilere ve hıristiyanlara) indirildi. Biz onların okumalarından habersiz idik" demeyesiniz, yahut, "Eğer bize kitap indirilseydi biz onlardan daha çok doğru yolda olurduk" demeyesiniz, diye bu Kur'an'ı indirdik. İşte size Rabbinizden açıkça bir delil, bir hidayet ve bir rahmet geldi. Artık Allah'ın âyetlerini yalanlayan ve (insanları) onlardan çeviren kimseden daha zalim kimdir!? İnsanları âyetlerimizden alıkoymaya kalkışanları, yapmakta oldukları engellemeden dolayı azabın en kötüsü ile cezalandıracağız. ﴾156-157﴿
اَوْ تَقُولُوا لَوْ اَنَّٓا اُنْزِلَ عَلَيْنَا الْكِتَابُ لَكُنَّٓا اَهْدٰى مِنْهُمْۚ فَقَدْ جَٓاءَكُمْ بَيِّنَةٌ مِنْ رَبِّكُمْ وَهُدًى وَرَحْمَةٌۚ فَمَنْ اَظْلَمُ مِمَّنْ كَذَّبَ بِاٰيَاتِ اللّٰهِ وَصَدَفَ عَنْهَاۜ سَنَجْزِي الَّذ۪ينَ يَصْدِفُونَ عَنْ اٰيَاتِنَا سُٓوءَ الْعَذَابِ بِمَا كَانُوا يَصْدِفُونَ ﴿١٥٧﴾
Kaynak: Kur’an-ı Kerim/Mâide Sûresi/Sayfa:119/Cüz:6/67. Ayet (Tebliğ Ayeti):
Ey Peygamber! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan onun verdiği peygamberlik görevini yerine getirmemiş olursun. Allah seni insanlardan korur. Şüphesiz Allah, kafirler topluluğunu hidayete erdirmeyecektir. ﴾67﴿ يَٓا اَيُّهَا الرَّسُولُ بَلِّـغْ مَٓا اُنْزِلَ اِلَيْكَ مِنْ رَبِّكَۜ وَاِنْ لَمْ تَفْعَلْ فَمَا بَلَّغْتَ رِسَالَتَهُۜ وَاللّٰهُ يَعْصِمُكَ مِنَ النَّاسِۜ اِنَّ اللّٰهَ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الْكَافِر۪ينَ ﴿٦٧﴾
Kaynak: Kur’an-ı Kerim/Mâide Sûresi/Sayfa:107/Cüz:6/3. Ayet (İkmal Ayeti):
Ölmüş hayvan, kan, domuz eti, Allah'tan başkası adına boğazlanan, (henüz canı çıkmamış iken) kestikleriniz hariç; boğulmuş, darbe sonucu ölmüş, yüksekten düşerek ölmüş, boynuzlanarak ölmüş ve yırtıcı hayvan tarafından parçalanmış hayvanlar ile dikili taşlar üzerinde boğazlanan hayvanlar, bir de fal oklarıyla kısmet aramanız size haram kılındı. İşte bütün bunlar fısk (Allah'a itaatten kopmak)tır. Bugün kafirler dininizden (onu yok etmekten) ümitlerini kestiler. Artık onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim. Size nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm'ı seçtim. Kim şiddetli açlık durumunda zorda kalır, günaha meyletmeksizin (haram etlerden) yerse şüphesiz ki Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. ﴾3﴿حُرِّمَتْ عَلَيْكُمُ الْمَيْتَةُ وَالدَّمُ وَلَحْمُ الْخِنْز۪يرِ وَمَٓا اُهِلَّ لِغَيْرِ اللّٰهِ بِه۪ وَالْمُنْخَنِقَةُ وَالْمَوْقُوذَةُ وَالْمُتَرَدِّيَةُ وَالنَّط۪يحَةُ وَمَٓا اَكَلَ السَّبُعُ اِلَّا مَا ذَكَّيْتُمْ وَمَا ذُبِحَ عَلَى النُّصُبِ وَاَنْ تَسْتَقْسِمُوا بِالْاَزْلَامِۜ ذٰلِكُمْ فِسْقٌۜ اَلْيَوْمَ يَـئِسَ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا مِنْ د۪ينِكُمْ فَلَا تَخْشَوْهُمْ وَاخْشَوْنِۜ اَلْيَوْمَ اَكْمَلْتُ لَكُمْ د۪ينَكُمْ وَاَتْمَمْتُ عَلَيْكُمْ نِعْمَت۪ي وَرَض۪يتُ لَكُمُ الْاِسْلَامَ د۪يناًۜ فَمَنِ اضْطُرَّ ف۪ي مَخْمَصَةٍ غَيْرَ مُتَجَانِفٍ لِاِثْمٍۙ فَاِنَّ اللّٰهَ غَفُورٌ رَح۪يمٌ ﴿٣﴾
Kaynak: Kur’an-ı Kerim/Mâide Sûresi/Sayfa:117/Cüz:6/55. Ayet :
Sizin dostunuz ancak Allah'tır, Resûlüdür ve Allah'ın emirlerine boyun eğerek namazı kılan, zekâtı veren mü'minlerdir. ﴾55﴿ نَّمَا وَلِيُّكُمُ اللّٰهُ وَرَسُولُهُ وَالَّذ۪ينَ اٰمَنُوا الَّذ۪ينَ يُق۪يمُونَ الصَّلٰوةَ وَيُؤْتُونَ الزَّكٰوةَ وَهُمْ رَاكِعُونَ ﴿٥٥﴾
KAYNAK: Kur'an-ı Kerim/ A'râf Sûresi /Sayfa:154/Cüz:8/36. Ayet:
Âyetlerimizi yalanlayanlar ve onlara uymayı kibirlerine yediremeyenlere gelince işte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada ebedi kalacaklardır. ﴾36﴿وَالَّذ۪ينَ كَذَّبُوا بِاٰيَاتِنَا وَاسْتَكْبَرُوا عَنْهَٓا اُو۬لٰٓئِكَ اَصْحَابُ النَّارِۚ هُمْ ف۪يهَا خَالِدُونَ ﴿٣٦﴾
KAYNAK: Kur'an-ı Kerim/ Bakara Sûresi/Sayfa:32/Cüz: 2/207. Ayet:
İnsanlardan öylesi de vardır ki, Allah'ın rızasını kazanmak için kendini feda eder. Allah kullarına çok şefkatlidir. ﴾207﴿وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يَشْر۪ي نَفْسَهُ ابْتِغَٓاءَ مَرْضَاتِ اللّٰهِۜ وَاللّٰهُ رَؤُ۫فٌ بِالْعِبَادِ ﴿٢٠٧﴾