(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
(LİZİ-2) Bir Bardak Suyu Taşıran Hayal şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
(LİZİ-2) Bir Bardak Suyu Taşıran Hayal şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Nedense burada yapılan yorumlar genel olarak, bir övgü ya da yergiden öteye gitmiyor. Ben. eğitimini aldığım (yazarlık) yazı ve özelliklede yazının en kutsalı olan şiire saygım gereğide; beğendiğim damağıma şiir tadı bırakan şairlere zaman zaman bir kac cümlecikle algılarımı yazmaya çalışıyorum..
İşte 'Lizi-2' de onlardan biri..
Şairin, bu uzun soluklu şiirini bir nefeste okudum dersem abartmış olmam.. Zor iştir uzun şiir yazmak... Hele o uzun şiirde kısa mısralarla çoşkuyu yitirmemek.. Bu şiiri okuduktan sonra şairin listesinde yer alan 'Lizi-1' i de okudum.
... Ve bir kez daha çarpıldım.. O zamanlar kendi yarattığı Lizi'sini sarıp sarmalayıp; ete-kemiğe büründüren yediren, giydiren şair bir bardak suda okyanuslardan geniş hayaller kuruyormuş. ...Ve her şeyi ile teslim olduğu Lizi'sini, yanına hüzünüde yoldaş alarak sabırla bekliyormuş...
'Lizi-2' de ise o sabrını isyana dünüşü var.. O dev hayalin bir zamanlar sığdığı minik bardakda ki uysallığına inat şimdi aynı hacmin bentlerini yıkarcasına taşması var.. Şiirin bu anlam katmanı üzerine, söylediklerimden sonra teknik özelliklerine girmek istemiyorum.. Eser ortada. "İmgenin kendisi anlamın kendisidir " diye düşünürüm.. O nedenle de iyi şaiirlerin sözcükleri laf olsun diye seçmediğine inanıyorum. Şiir eleştirisini de, şiir çözümlemesi olarak görmekten yanayım ben.. Sayin İspirli'yi kutluyorum...
"...Lizi ey Lizi saçlarını yolan anneler ağulanmış bebeklerin kanını emsin tükürsün ağu ile kanı kan ile ağuyu saatler geri çevrilsin..."
Ahhh keşke... Keşke.. İşte aşk böyle bir şey olsa gere; Bu kadar isyana, öfkeye rağmen yeniden yoktan varettiğin hayalinin peşinde koşabilsek... Yeniden başa dönebilsek yine Lizi'miz olsa.. En güçlü aşk zaten bu platonik aşklar değil mi?
Emeğinize yüreğinize sağlık...
umutadam tarafından 12/27/2007 1:06:00 AM zamanında düzenlenmiştir.
Ben. eğitimini aldığım (yazarlık) yazı ve özelliklede yazının en kutsalı olan şiire saygım gereğide;
beğendiğim damağıma şiir tadı bırakan şairlere zaman zaman bir kac cümlecikle algılarımı yazmaya çalışıyorum..
İşte 'Lizi-2' de onlardan biri..
Şairin, bu uzun soluklu şiirini bir nefeste okudum dersem abartmış olmam..
Zor iştir uzun şiir yazmak...
Hele o uzun şiirde kısa mısralarla çoşkuyu yitirmemek.. Bu şiiri okuduktan sonra şairin listesinde yer alan 'Lizi-1' i de okudum.
... Ve bir kez daha çarpıldım..
O zamanlar kendi yarattığı Lizi'sini sarıp sarmalayıp; ete-kemiğe büründüren yediren, giydiren şair bir bardak suda okyanuslardan geniş hayaller kuruyormuş.
...Ve her şeyi ile teslim olduğu Lizi'sini, yanına hüzünüde yoldaş alarak sabırla bekliyormuş...
'Lizi-2' de ise o sabrını isyana dünüşü var..
O dev hayalin bir zamanlar sığdığı minik bardakda ki uysallığına inat şimdi aynı hacmin bentlerini yıkarcasına taşması var..
Şiirin bu anlam katmanı üzerine, söylediklerimden sonra teknik özelliklerine girmek istemiyorum.. Eser ortada. "İmgenin kendisi anlamın kendisidir " diye düşünürüm..
O nedenle de iyi şaiirlerin sözcükleri laf olsun diye seçmediğine inanıyorum.
Şiir eleştirisini de, şiir çözümlemesi olarak görmekten yanayım ben.. Sayin İspirli'yi kutluyorum...
"...Lizi ey Lizi
saçlarını yolan anneler
ağulanmış bebeklerin kanını emsin
tükürsün ağu ile kanı
kan ile ağuyu
saatler geri çevrilsin..."
Ahhh keşke... Keşke..
İşte aşk böyle bir şey olsa gere;
Bu kadar isyana, öfkeye rağmen yeniden yoktan varettiğin hayalinin peşinde koşabilsek...
Yeniden başa dönebilsek yine Lizi'miz olsa..
En güçlü aşk zaten bu platonik aşklar değil mi?
Emeğinize yüreğinize sağlık...
umutadam tarafından 12/27/2007 1:06:00 AM zamanında düzenlenmiştir.