(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
.,.,., şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
.,.,., şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
“Aslında dağlar şehrin uğuldayan kalabalığının üzerindeki ufka bakar sonsuz bir acıyla… Ama şu bir gerçek ki; dağlar kendi farkındalığına ulaşmış yüksek mekânlardır…” Yazar Saliha Melhun böyle betimler dağlar ve şehirler arasındaki ilişkiyi.
“….
Şehrin üstünde dağ Aşk şimdi koca bir hayal Kalbine zincir çek Dağın eteklerinde zavallı şehir
….”
İçinde yaşadığımız şehir her geçen gün ruhen bizden uzaklaşıyorsa, artık onunla anlaşmayı ummamız beyhudedir. Beyhudedir ondan sihirli bir kelime, ruhumuza bir işaret almayı beklememiz… Türk Edebiyatı’nın bu en önemli üçlemi dağ/şehir/ insan ve aşk aynı zamanda tasavvufi bir düşüncenin yansımasıdır.
Usta şair Hanifi İspirli’nin bu şiirinde de ben bu anlam üçlemini hissettim. Kırk yaşın erdem ve kutsiyetini sorgulayan şair sanki dağlaşan aşkıyla yaşadığı şehre sitem gönderiyor. Şehir sevgili ise umursamaz her zamanki gibi;
“….
Bütün mevsimlerde sessiz Benim karanlık yazgım gibi Nereyi bulursan yaz Suya yaz ateşe yaz Benden yana üzülme Ulaşırsan zirvesine yaz
….”
Şehre yakınlaşmak, onun kalbini bulmak, sırlarına vakıf olabilmek için evvela şehrin gözlerini bulmamız gerekmez mi. Şehrin bizden sakladığı yüzüne, kalbine, sırlarına yaklaşmak ve onu görmek için ne yapmak lazım? Bu şiiri birde bu bakışla okuyun isterseniz. Uzun dizelerine alışık olduğumuz İspirli’nin kısa dizelerle derin anlamlar gizlediği şu mısralarda tüm bu anlattıklarımı sanırım sizde bulacaksınız..
“…
Dağ dağa ses verdi eridi kar Kar eridi şimdi elde ne var Kırk yıllık aşk bu Kırk kere maşallahtan geçmiş Kırk kere yanlış testiden içmiş Yere çalmış taşa çalmış Kim kendine ne almış Kalem kırık kağıt bitik
…”
Saygılarımla… Yüreğinize, emeğinize sağlık…
.
umutadam tarafından 6/21/2008 7:02:58 PM zamanında düzenlenmiştir.
Şehrin üstünde dağ Aşk şimdi koca bir hayal Kalbine zincir çek Dağın eteklerinde zavallı şehir Bütün mevsimlerde sessiz benim karanlık yazgım gibi nereyi bulursan yaz suya yaz ateşe yaz benden yana üzülme ulaşırsan zirvesine yaz ***************** AŞK ŞİMDİ KOCA BİR DAĞ ULAŞIRSAN ZİRVESİNE YAZ**** ANLAMLI VE O KADARDA AKICI HOŞ DİZELERDİ.BEĞENEREK OKUDUM KUTLUYORUM. SAYGILARIMLA ŞİİR VE SEVGİYLE KALIN.
Şehrin üstünde dağ Aşk şimdi koca bir hayal Kalbine zincir çek Dağın eteklerinde zavallı şehir Bütün mevsimlerde sessiz benim karanlık yazgım gibi nereyi bulursan yaz suya yaz ateşe yaz benden yana üzülme ulaşırsan zirvesine yaz ***************** Tek kelime mükemmeldi tebrikler bu kaleme saygılarımla NeNa
“….
Şehrin üstünde dağ
Aşk şimdi koca bir hayal
Kalbine zincir çek
Dağın eteklerinde zavallı şehir
….”
İçinde yaşadığımız şehir her geçen gün ruhen bizden uzaklaşıyorsa, artık onunla anlaşmayı ummamız beyhudedir. Beyhudedir ondan sihirli bir kelime, ruhumuza bir işaret almayı beklememiz… Türk Edebiyatı’nın bu en önemli üçlemi dağ/şehir/ insan ve aşk aynı zamanda tasavvufi bir düşüncenin yansımasıdır.
Usta şair Hanifi İspirli’nin bu şiirinde de ben bu anlam üçlemini hissettim. Kırk yaşın erdem ve kutsiyetini sorgulayan şair sanki dağlaşan aşkıyla yaşadığı şehre sitem gönderiyor.
Şehir sevgili ise umursamaz her zamanki gibi;
“….
Bütün mevsimlerde sessiz
Benim karanlık yazgım gibi
Nereyi bulursan yaz
Suya yaz ateşe yaz
Benden yana üzülme
Ulaşırsan zirvesine yaz
….”
Şehre yakınlaşmak, onun kalbini bulmak, sırlarına vakıf olabilmek için evvela şehrin gözlerini bulmamız gerekmez mi. Şehrin bizden sakladığı yüzüne, kalbine, sırlarına yaklaşmak ve onu görmek için ne yapmak lazım?
Bu şiiri birde bu bakışla okuyun isterseniz. Uzun dizelerine alışık olduğumuz İspirli’nin kısa dizelerle derin anlamlar gizlediği şu mısralarda tüm bu anlattıklarımı sanırım sizde bulacaksınız..
“…
Dağ dağa ses verdi eridi kar
Kar eridi şimdi elde ne var
Kırk yıllık aşk bu
Kırk kere maşallahtan geçmiş
Kırk kere yanlış testiden içmiş
Yere çalmış taşa çalmış
Kim kendine ne almış
Kalem kırık kağıt bitik
…”
Saygılarımla…
Yüreğinize, emeğinize sağlık…
.
umutadam tarafından 6/21/2008 7:02:58 PM zamanında düzenlenmiştir.