Sema-i Aşk
ey gönlü aşkla sarhoş olanım
dolaştığı her yerde mana arayanım aklı selim gönlü kerim olanım eza ile yorma kendini anlamaz beşerin çoğu seni dal gönül deryana huşu ile topla cevheri nur olanı mana görünmez dipsiz kuyudur görünmez salih olmayan akılla yürek coşmamışsa Hak Teala ile ne yeri vardır ruh-u ziyanın ne yurdu kayıp bir ibni salihtir ruhta ten ol manayı alem döndüren beşerde dergahı daim olanda bul beni burada bahar türlü türlüdür gül menekşe yasemin çiğdem sohbet eder ruh ile miski amberdir o miski amber ki yayılır ruh-u alaya meşk içinde arş-alayı sarandır gönülde avlu ne gece görür ne gündüz şems ile nur içinde dost olandır Yusuf dolaşır yıldızı alalar içinde vakti sürer bazen keyf içinde ne ağlar ne güler bilinmez bir biçimde buyruk buyruk üstüne alandır taşırım yedi cihandan nuru semayı seyri halim dillere şahandır bugün meclis toplanır ol cümle hale karar kılınır iyi gider kötü kalır hesabı ne yüce sorulandır kötüye yazılan zeval arş-ı alemi titretendir nuru ziyan etmek burada çok büyük zarardır tövbeyi meleküt olmaz cana derman gelen ferman çok büyüktür karşı koyan ol bi daim kafirdir Rabbi ala sever canda güzel huyu bilir ameli kutsal olanı salar meleklerin cümle demini gönlü nurla aşık edendir Yusuf yola çıkar her daim izin alır Haktan destur ile görevi alemde üstün olandır Hz Ali’nin soyundan gelenim Ebu Bekir bin Seyyid kanıma yakın olandır Ehli Beyttir sülalem yedi cihana yayılan yedi cihan içinde nurla daim olan baktık nuru cemalinin ölçüsüne seni sine-i bahçeme sultan seçtik zikir ile seslenir seni daim eyleriz orada işin bitip arş-ı aleme geldiğinde hasret-i sinemde yerin hazırdır ol gönül sarayıma bin naz ile sultan piri şahın ile sür sefayı gökte cümle cismi nur-u al sine-i bahçene gönlü eyle gör ırmakların en şahanesini cümle mahlukatın gerçek yüzünü nuru semada ikrar içinde bul beni Yusuf sohbeti bol eyler sana sever has sultanını can-ı gönül ile bekle zamanı duada sabır ile zikri gönlünde her daim tespih eyle |