Ya Resul, Ya Nebi nidaları arşa yükselirken…Yar… Her vaktin Bir eşref saati vardır Gönülleri ihya eden, Hissiyatı büyüleyen, Gözyaşını sel eyleyen Aklı ve izanı Hakikatin feyzine gark eden, Vicdanı buğulayan Anlar farktır Ruh inşiraha açılırken, Kalp nazar gâh Olduğunu teyit ederken, Azim ve irade kararlıdır Efendimizin Merhameti zarifti Kalbe sürur bahşeden Esin misaliydi, şevki ümitti Sadakat ve eminlikte Her canın itminana Sevk eden fedayı firdevsti Tevazu ve edepte İnsanlığın rehberi, Şefkat ve muhabbette Mübelliği olan müjdeydi En bedevisinden, en şairine Saltanat süren beşeri sefilliğe, Köleliği nükseden rezilliğe Nisayı meta haline Getiren cehalete, Gaspı meşru sayan caniliğe Zulmü alkışlayan cemiyete, Küfür üzere Şartlanan sapkınlığa Gönlünü kapatan naifti Ümmetine Karşı ne kadar endişeliydi Her niyazında Hassasiyetle dile getiren Emaneti hicrandı Bir kul niteliğinde ve insan Kimliğinde ne kadar Edep içinde ecri sadıktı Rabbine karşı Haşyetin en müteessir Aksettiği, mütehassıslığın Zirve yaptığı niyazdı Şayet ümmet Adına bir hakikat varsa Vahdeti hiçe sayanlar Hala desiselerin Hesabıyla nara atarsa Cemaat asabiyeti Parçalanmaya çanak tutarsa, Akıl ve irade asimile olur Ruhsuz bir beden, Beşer kalmakta ısrar eden, Nefsi emareyi sıfat Sayan meydanı istila eder Ramazanın bereketi, Ruhlara sürur zerk eder Gönüller sürur içinde İbadet ve tazime İcabet ederek hicran diner Merak etmek, nedenler Üzerinden sual eylemek, Hanif bir kul Olmak için koşmak Ümmet ve kulluk ikliminde Mevsimleri bahar eyler, Üşüyen ve yalnızlaşan Yürekleri ihya eder Mustafa Cilasun |